hasan ali toptaş okurken hep aynı şey oluyor. ilk sayfalarda bu okuyacağım son toptaş romanı bir daha asla diyorum. ama bir yerde roman beni içine alıyor ve müptelası oluyorum. hele ki düğümlerin çözüldüğü son sayfalarda bırakamıyorum kitabı elimden.
--spoiler--
gölgesizler nerede olduğu belli olmayan isimsiz bir köyde geçiyor. hayal mi gerçek mi belli olmayan olaylar, insanın içini boğan sıkıcı bozkır atmosferi, en kaba haliyle cinsellik ...
--spoiler--
hepsi birbirine benzeyen ama hiçbiri birbirine benzemeyen romanlar yazıyor hasan ali toptaş. tıpkı kafka gibi onun da aslında ne demek istediğini anlayamıyoruz. ama anlamış gibi yapıyoruz.