bu coğrafyada 1000 yıldır devlet olabilmek adına verilen küçük bir diyettir veya sadakadır. sultan alparslan 1071 yılında bu toprakları müslüman türkler'e yurt ederken bu topraklarda ne bir türk ne de bir müslüman unsur bulunmuyordu. doğu yerleşkelerinin köylerine kadar bakarsanız çoğunun ismi ermenice, karadenizinkiler ise rumca'dır. bu toprakları karış karış parselledik ve tüm yerleşkelerde bin yıldır bayrağımızı dalgalandırıyoruz. kafalarına yumruğumuzu indirip(bahsedilen devirde sen indiremesen o yumruk senin kafana inerdi) ellerinden topraklarını aldığımız unsurlar hala yumruğun acısını iliklerinde hissetmekte ve türkler'e akıllarınca zarar vermeye çalışmaktadır. bu zararı verirken de son seçtikleri grup; tarihi boyunca tek devleti veya verilmiş istiklal savaşı olmayan (kazanılmış savaş değil verilmiş savaşı) birkaç baldırıçıplak. onlar da ellerine tutuşturulan silahlarla, kulaklarına fısıldanan devlet olma vaadleriyle güya iş yapmaktalar. insan tarihine bakıp da "ulan ben kimim devlet olmak kim" gibi bir çıkarımda nasıl bulunamaz anlaşılır gibi değil.
bu memleket mevzubahis saldırıdan birkaç gün önce; bayram tatilinde trafik kazalarına 120 adet can verdi. ve emin olun ki o 120 canın yakınlarının teselli olabilecek hiçbir materyal yok ellerinde. bir şehidin en azından şehit olmak gibi bir gurur duyma sebebi var. 120 can trafik kazasına vermişsin sana hiçbir dönüşü yok, 17 şehit vermişsin ama onurunla gururunla kendi topraklarında yaşıyorsun. unutma ki; yaşadığın topraklar, hiçbir devlete 1000 yıl yurtluk yapmayan topraklardır. bu başarı da dün ve bundan bin yıl önce yere düşen mehmetciğin başarısıdır.