aslında dramdan ziyade esaslı bir trajedidir.
efendim evliliğinizde birkaç yılı devirdikten sonra cinsellik rutine dönüşmeye başlar.
evliliğinizin ilk yıllarındaki fiziksel çekim, hayatın size yüklediği misyonların karşısında gitgide ezilmeye başlar.
bunun eşliğinde siz de eşinizle tartışmaya başlarsınız. tartışmalar kavgaya dönüşür ve kavgalar da yerini eşler arasındaki fiziksel çekimin sıfıra inmesi noktasına getirir. anlayacağınız kısır bir döngüdür.
özellikle tabiatın en büyük hediyelerinden biri olan ve evliliğinizi taçlandıran, ailenize yeni bir bireyin katılması, yani çocuk sahibi olma meselesi gerçekleştikten sonra eşinizle yaşadığınız cinsel hayat sıfıra yaklaşır.
evlenmeden önce ve evliliğinizin ilk günlerinde kendinize sorduğunuz ' ben hayatımın sonuna kadar aynı kadınla nasıl beraber olacağım?' sorusu, yerini ' eşimin acaba neden sürekli başı ağrıyor?' sorusuna bırakır.
bu durumda eşinizi aldatmaya yeltenmeden önce genellikle mastürbasyon yapmayı tercih edersiniz.
ancak bu o kadar da kolay değildir.
kredi borcuna girerek aldığınız 3+1 evinizde mastürbasyon yapacak yer bulamazsınız.
yatak odanızda sabaha kadar çocuğunuzu emzirmekten yorgun düşmüş eşiniz pelte gibi yatmaktadır. çocuk odasında ise henüz dünyaya yeni gelmiş bebeğiniz derin bir uykudadır. ve her an gaz sancısından dolayı uyanabilir. evin 3. odasını çalışma odası olarak tasarladığınız için kitapların arasında bu faaliyet pek de çekici gelmez. mutfakta o işi yapmayı hiç düşünmedim bile. salonda ise bebek bakımına yardım etmek amacıyla evinizi işgal eden ve tüm gün saçma sapan kadın programlarını izleyip ezberleyen ve bunları ezberledikten sonra akşam yemeğinde size öğrendiklerini aktararak kafa açan, ancak evlilik hukuku gereği başınızın üstünde yeri olması gereken kayın valideniz ve onun yancısı kahvehaneye gidememiş kayın pederiniz vardır.
bu durumda geriye sadece banyo ve balkon kalıyor.
aslında balkon fena bir fikir değil. hele bir de güzel bir manzara varsa olabilir. ancak ülkemiz için fazla radikal bir karar.
tek seçenek banyo. banyoda da 10 dakikadan fazla kalırsanız dikkat çekersiniz. kayın validenizin veya eşinizin ' neden banyoda bu kadar uzun süre kalıyorsun ?' sorularına maruz kalabilirsiniz. ve genellikle nedense , bebeğinizin gaz sancısı siz bu işe kalkıştığınızda tutar.
araştırmalarım sonucunda evde bu işi yapamayacağımı keşfetmek pek de zor olmadı
bir ara bodrum katta bisikletlerin durduğu kileri gözüme kestirdim ama yok. ne o öyle orklar gibi.
olay o kadar büyük bir trajedidir ki her ay taksitlerini aksatmadan ödediğiniz evde bırakın sevişmeyi kendinizi tatmin edecek yer bile bulamazsınız.
velev ki şanslınız ve buldunuz, tam olaya girdiniz. bu sefer de eşinize yakalandınız.
o an onun suratını düşünsenize. işte bu bir trajedidir sözlük.
ancak ilk şok atlatıldıktan sonra, eşinizin size aşağıda sorabileceği soru bundan daha büyük trajedidir.
' aşkım 31 çekerken beni düşünüyordun değil mi?'
hangi evli erkek bunu yapar ki. sonuçta sadece hayal ediyorsun. neden ben başkasını düşünmeyeyim?
'ne yani ben o esnada scarlett johanson veya monica belluci'yi düşünürsem ne fark eder. neden seni düşüneyim ki ' de diyemezsiniz.
uzar gider.
o yüzden yolda, sokakta, iş ortamında evli ve çocuk sahibi bir erkek görürseniz onlara iyi davranın yemek falan ısmarlayın.