evet geldik bir toplumumuzun yarayan kanasına daha. depresif bunalım takılan tüm gençlerin kafayı yeme noktalarından biridir bu bekleme süreci. baba yine içip gelmiştir, tabi buna içmek denirse. kafası gayet iyidir, özetle sarhoş. durmadan konuşur, aynı şeyleri on kez, bin kez söyler. bir şeye takar döner döner onu konuşur. tabi bu arada esnemeye, gözler kaymaya başlar. anlaşılan sızacaktır fakat acı dolu dakikalar sizi beklemekte. bir türlü uyumaz. tam kafa düşer uyanır, yine konuşmaya başlar, uyumamaya direnir.
sonra yine gözler kapanır, ve siz o uyumadan yanından ayrılamazsınız. çünkü uyandığında gittiğinizi görürse gereksiz bir polemiğin içinde bulacaksınızdır kendinizi. sonra uyumaya başlar elinden kumanda alınır bi kaç kanal gezilir. uyuyan babanın horultusu duyulur sonra şuna iki tane çaksam, kafa göz dalsam diye içten geçirilir. televizyonda da bi bok bulunamaz, horultular artar, odaya kaçılır.
ergenlik böyle geçer. sonra o baba gibi sen de alkolik olursun. hayat işte. nedense hep kızılan şeyler yapılır. "biz babadan böyle gördük" geyiğinin gerçeğe dönüşünü ispatlarsınız istemeden.