Türk tarihinin çıkartmış olduğu en büyük şahsiyetlerden biridir. Büyük bir lider general ve en önemlisi de imparatordur. Atatürk ve Fatih ile liderlik, vizyon yönünden denk askerlik yönünden de üstün biridir. 1360 yılında Maveraünnehir bölgesinde siyasi kariyeri başlamış ve 10 sene de bölgenin kontrolünü ele geçirmiştir. Sonra da Sardabarlar, Celayirler, Muzafferiler, Karakoyunlar, Kertlerin topraklarını ele geçirmiş ve iran-Turan bölgesinde hakimiyetini sağlamıştır. ilerleyen yıllar içinde tarihte ön planda yer alan devletler ile savaşa girişmiş esas dehasını bu savaş neticesinde kanıtlamıştır. Memluklardan Ferec, Sivas hakimi Kadı Burhaneddin, Altınorda Hanı Toktamış, Yıldırım Bayezid kendisine karşı dörtlü bir ittifak kurmuşsa da Timur Kadı Burhaneddin'i Taharten aracılığı ile saf dışı bırakmış, Toktamış'ı coğrafi uzaklıktan teke tek savaşta devletini yağmalamış, Memluklar ile Osmanlı arası çatışmadan yararlanarak iki devleti de yalnız kalmışken vurmuştur. Bu süreç içerisinde bir de destansı bir Delhi seferi gerçekleştirmiştir. 1402 yılında Ankara Savaşından sonra izmir'i almış geri dönüşünde Cengiz Han'ın mirasını diriltmek için(ve ona denk gelip sonradan geçebilmek için de) Çin'e hazırlık içindeyken 1405 yılında Otrar'da vefat etmiştir. Muazzam askeri başarılar haricinde, Semerkand, Şehri Sebz gibi kentleri ciddi bir şekilde imar etmişti, vatanında refah eskiye göre artmış, bilim ve sanatın gelişmesi ile Timur Rönesans'ı doğmuştur. Bir imparator olma telakkisi ile ideal yönetici, sanatkarın hamisi entelektüel hükümdar olma imajı sonraki yüzyıllarda Orta Asya'da çıkan problemlerden ötürü perdelenmiştir.
