Ülkenin bir tarım politikası yok ama bir tarım bakanı var.
Bu ülkenin ziraat fakülteleri de mi yok?
Bu fakültelerde akademisyenler nerede? israil gibi çölde portakal yetiştiriciliği yapın demiyoruz ama elinizde olan ürünün sağlıklı Ekim büyüme sulama ilaç hasat saklanma periyotlarını bari takip edin.
Rekolteye göre ürün politikasını belirleyip fazla olan ürünü saklama, üreticiyi başka ürünlere yönlendirme üreticinin değer kaybının önlenmesi, sübvansiyon ile devletin ek yük çekmemesi gibi basit uygulama tedbirler politikaları sıradan bir çiftçi bile akıl ederken ziraat fakülteleri bakanlıklar neden yapmıyor!
Plansız programsız sulama ile çölleşme tarım alanlarının kaybı, Toprak da tuz oranının artması, gelişigüzel kullanılan kimyasal gübre ilaç ile zehir yuvasına dönen tarım alanı ile akarsuların denize döküldüğü ağızlar sulak alanlar alarm vermektedir.
Soğan da hastalık var, yağmur yağmadı, sel oldu, don vurdu bla bla bla...
Demiyorlar ki "saldım çayıra Mevla'm kayıra, işimiz Allah'a emanet" bunun başka açıklaması yok.
Ziraat fakültelerinde (aslında tüm fakültelerde) ödenek alamadığı için proje sunamayan basit bir A4 kağıt bile sıkıntı konusu olan ne öğrenci akademisyenler var.
Yollayın israil Hollanda ingiltere Fransa gibi ülkelere et süt sebze meyve gıdaların üretimi işlenmesi konusunda araştırma yapsınlar.
Para mı yok, var.
insan gücü mü yok, var.
Toprak iklim mi yok, var.
Araç gereç mi yok, alınır.
2 yılda ihral ettiğimiz tarım ve hayvansal ürünler tutarında bir meblağ kadar para ile Türkiye kendine yetmesini bırakın Ortadoğu'nun gıda deposu marketi olur.