hami mandıralı'nın ingiliz versiyonudur. her açıdan. biraz daha yetenekli ya da biraz daha ingiliz olmasından kaynaklanan nedenlerden dolayı şan ve şöhrete kolay ulaşmıştır.
bu benzetmeyi hafife almayın. bir hami mandıralı hayranı olduğum kadar steven gerrard hayranıyımdır da.
bir takım düşünün. büyük bir takım. geçmişi nice başarılarla süslenmiş bir takım. ve bu takımın artık başarı sağlayamadığını, göz dolduran futbol oynayamadığını düşünün. sonra 17 forma numaralı bir defansif orta sahanın takıma katılmasıyla dengelerin bir anda değiştini düşünün. mesela ligin vasat bir takımıyla maç yaptığınızı ve iki sıfır geride olduğunuzu, ikinci yarıda oyuna bu yeni transfer, 17 numaralı defansif orta saha oyuncusunun girdiğini, akabinde bu delikanlının birisi 34, diğeri 32 metreden iki gol attığını ve bir de attırdığını düşünün. ve bunu sizin geriye düştüğünüz ya da düşmediğiniz her maçta istikrarlı bir şekilde yaptığını düşünün. düşünün de düşünün yani. steven gerrard böyle başladı liverpool kariyerine işte. daha sonra ise kariyerindeki tek fark, takımını başarıdan başarıya koşturması ve geriye düştüğü hemen hemen her maçta kurtarması dışında, oyuna sonradan girmesi değil, kaptan olarak ilk onbirde başlaması oldu.
kısacası dünya futbol seyircisinin zinedine zidane'dan sonra görmüş olduğu en iyi orta saha oyuncusudur.