şaman bir kez bu ilk 'ele geçirilme' ve ardından gelen sırra-erme sonucu mesleğini elde etti mi , artık sınırsız olarak başka ruhları da benliğine kabul edebilecek bir 'alıcı ' haline gelmiştir; fakat bu yeni ruhlar her zaman ya ölmüş şamanların ruhları ya da eskiden şamanların ruhları ya da eskiden şamanlara hizmet etmiş olan başka 'ruh' veya cinlerdir. Ünlü Yakut şamanı Tüspüt, Sieroszewski'ye şunları anlatıyor: ' Bir gün şu taraflarda, kuzeye doğru dağlarda dolaşırken yemeğimi pişirmek için bir odun yığınının yanında durdum ve yığına ateş verdim. Meğer bu yığının altında bir Tunguz şamanı gömülüymüş; onun ruhu beni yakaladı. ' Tüspüt'ün seanslarında Tunguzca sözler söylemesi bu yüzdenmiş. Ama o başka ruhları da içine alabilir ve onların dilleriyle de konuşabilirmiş.
Şamanizm - Mircea Eliade.