fragmanı izleyip gerim gerim gerildikten sonra, büyük bir beklenti ile izledim. Ancak maalesef beklentimin baya altında kaldı film. Fragmanın çok etkileyici tabiri caizse hypnothising olması bu filmin talihsizliği olmuş.
Evet rahatsız edici öyle kolay bir film değil, mekan ışık kullanımı, çekimler falan insanı alt üst ediyor katılıyorum.
Dans koreografileri, renkler, müzikler şahane. Bu açıdan, hele de açılıştaki dans sahnesi tam bir görsel şölen kabul ediyorum. Ama bence abartıldığı kadar muhteşem değil.
Kendi adıma, yine uyuşturucu temalı bir film olan requiem for a dream'i izledikten sonra abartmıyorum bi 2-3 gün kendime gelememiştim, rüyalarıma girmişti. O kadar çarpıcıydı ve çok rahatsız ediciydi. Tam bir tokat etkisi.
Bu filmde kendimi gerilime çok hazırlayarak gittiğim için olabilir, öyle baam baaam bir tokat etkisi hissedemedim.
Buradan sonrası ----spoiler--- içerir;
Fragmanda görüp etkilendiğim sahneler, filmin içerisinde görünce o kadar da çarpıcı gelmedi mesela. Konumlandığı sahne itibari ile içinde bulunduğu duygu biraz aceleye geliyor, araya serpiştirilmiş gibi. Çünkü oyuncuların hep doğaçlama takılması, olayların kopukluğu, mekanın her köşesinde ayrı bir şeyler dönmesi ve bunların birbiriyle yeterince güzel etkileşime girememesi hikayeyi daha doğrusu olay örgüsünü biraz zayıflatmış gibi geldi bana.
Çok da gömmek istemiyorum, ortada başarılı bir çalışma olabilir bazı otoritelere göre ama ben bütününe baktığım zaman uyuşturu etkisinde bi grup gencin sağda solda garip hallerde sevişmesi,ensest ilişkiler, çığlıklar, bad tripler, yumruklamalar, bıçaklamalar gibi kopuk kopuk şeylerden görüyorum sadece.
Filmin ilk yarısında kuytu köşelerde gördüğümüz doğaçlama ikili muhabbetler, bilhassa zencilerin s.kiş, sokuş muhabbetleri, David'in şunu s.ktm, bunu da s.kmek istiyorum söylemleri gereğinden fazla uzun tutulmuş, neredeyse 15-20 dk bu muhabbet dinlemek bayıyor.
Geçişler biraz ayarsız olmuş. Partide herkes kendi çapında bi yerlerde takılıyor, kimse çığrından çıkmış değil. Ana karakter Selva içkide ne vardı, ilaç mı vardı diye sangriayı hazırlayanı sorgulayınca işler çığrından çıkıyor. 1 dakika önce standart bir parti insanı gibi takılan tipler kendini kesmeye falan başlıyo. Korku ve panikle birlikte ortaya çıkan garip tepkiler de olabilir tabi bunlar, lsd'nin bilinçaltını olduğu gibi ortaya döken ne kadar hayvani dürtü varsa hepsini harekete geçiren bir yapısı varmış.
Ama o geçiş biraz hızlı.
Çocuğu olan kadının neden çocuğu o elektrik odasına kilitlediğini de anlamlandıramadım. Çocuğu yatağına yatırdın, çocuk sonra kalktı geldi. Sen de baktın parti çığrından çıkmış, çocuk da sangriadan içmiş olabilir vs. Çocuğu al geri yatağına yatır, odanın kapısını da kilite.
Ne demeye çocuğu elektrik panolarının olduğu yere kilitliyorsun. Hayır bi de, çocuğu oraya kapatırken elektrik dolabını kapatıp bak buna sakın dokunma diyecek kadar aklın yerinde, madem bunu akıl edebiliyorsun al çocuğu geri odasına götür?
--------------------------
Neyse, özetle beklentimin çok altında, abartıldığı kadar çarpıcı olmayan, biraz overrated biraz da aceleye gelmiş bir film bence.