felsefe

entry724 galeri video4 ses1
    107.
  1. 1069 / Buhara

    işte şimdi filozofların ilimlerinin hikayesini dinle: Onları birkaç sınıf, ilimlerini de birkaç kısım hâlinde gördüm. Her sınıfın içinde kendi kısımları ve her kısımın içinde kendi akılcıları ve her akılcılarının içinde kendi haleti ruhiyeleri vardı. Sınıflar diğer sınıfları, kısımlar diğer kısımları, akılcılar diğer akılcıları inkar ederken tabi olanlar ve karşı duranlar haleti ruhiyeye göre, bebeklerin büyümesi gibi her gün deyişmekteydi.
    Filozoflar fırkalarının çokluğuna ve çeşitliliğine rağmen, Dehriyyun , Tabiiyyun ve ilahiyyun olmak üzere üç kısma ayrılırlar.

    Dehriyyun sınıfı eski filozoflardan bir zümredir. Yaratıcının varlığını inkâr ederler. Kainatın tesadüfen ve insanın da hasebeli tesadüfle yavaş yavaş olduğunu söylerler. Derlerki insan insan olarak başlamadı, hayvan olarak başladı. Bu hayvanların seçilmişleri insan oldu, tesadüfü hasbelin dışındakiler hayvan olarak kaldı. Tasadüfi hasbel sınıfı ne zaman, kim tarafndan ve nasıl ayrıldı sorusuna cevapları yoktur. Malüm odurki arzın toprak verimini güç kabul edecekler ve o güce inananacaktırlar. Neslin aklı öne çıktıkça sorular artacak ve bu kısım felsefeciler nesillerin kabul gördüğü müspet ilimleri kendilerine ispat yapacaktırlar. Hayvan ismi zikredildiğinde anlaki kıyamet yaklaşmıştır. Tek ilim sahibi Allah’tan haya ederek acizane malümatım bu kısım insanın kökünün Adem yerine insana benzeyen bir hayvan seçecekleridir. Fitneye kurban olmakla köle olmak ihrasında kalmış karışık dimaları eşref-i mahlükatı hayvana götürme seyrindedir. Eski fesatı yeni dilde söylemek aklın bulduğu yeni fikir değil, akıldaki necisin dilde beden bulması, sesle avama bulaşmasıdır.

    Tabiiyyun; bunlar da ahiretin mevcudiyetini kabul etmediler. Cenneti Cehennemi, kıyameti ve hesabı inkâr ettiler. Allahü teâlânın, her yaptığımızı her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız. insanlar birbirinin dışını görür. Allahü teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür. Bunu bilen bir kimsenin işleri ve düşünceleri edepli olur. Tabiiyyun cular Allahı tek ve yaratıcı kabul ederler ancak hazlarının peşinde gidenler dendir. insan gözünün açık olarak gördüğü ölümü inkar edemeyeceklerinden, gözün görmediği ahireti inkar ettiler. israiloğullarının altın ve faizin sahibi tüccarları derlerki, ahirete inanlardan rızık, inanmayanlardan servet kazanılır. israiloğulları bu sebepten Tabiiyyun cu felsefecilerin hamisidir. Ahireti inkar eden ve hazza teşvik eden her lafı altınla desteklerler. Halbuki her inasnın arkasına bir muhafız koyacağınıza, herkesin kalbine iman koysanız hiç bir sübyan sütten, hiçbir evlat mirastan mahrum kalmazdı. Tabiiyyun cular Allah’ı yaratıcı kabul ederler müziği ve şarabı aracı edinirler. Halbuki Allah, melayiniyi ve sarhoşluk yapan herşeyi haram kılmıştır. Tabiiyyuncular kendi akıllarından, aklının işe yaramadığı ahiret hakkında fikirler öen sürdüler. Sürdükleri her fikirde kabülü arttırmak için sorumlukları sildiler, keyifler eklediler. Evlat cima aşk değildir. Aşk zamanın başından beri durmaksızın akan nehirdir. Sen, zannetmeyi, tarif etmeyi, uzaktan seyretmeyi, kanarından ıslanan olmayı, ıslanmışları takip etmeyi bırak bu nehirden nasiplen. Helal cima bu nehirden nasiplenenlerin ıslak ayaklarının, tahta da bıraktığı ıslaklığın üzerindeki revnak bile değildir. Zina ile Allaha ulaşılmaz uzaklaşılır. Zmanın neresinde yaşarsan yaşa karşına öyle gafiller çıkacakki. Her biri kendisi için bir Rab yapmış olacaklar ve o akılların ürettiği kolay olan fitmeyi adaletin yolu olarak anlatacaklar. Hayyam şarabına bahane olarak kemseyi gösterdi, onlarda sana hayyamı gösterecektir. Tabiyuncular şaraptan ve zinadan ayrılamadıkları için ahireti inkar ederler. Tabiyuncuların bir zümresi vardır ki, onlarda ahireti kabul ederler ama şarabı ve zinayı haram saymazlar. Ahmak dahil oldum diyip, tabi olduğu kuralı yeniden yazmaya çalışandır. Allah şahittirki onların eline fırsat geçse Kuranı-ı kerimi bile yeniden yazmaya kalkacaklar ve inandıkları rablerine hata atfederek kendileriyle çelişeceklerdir. Hiçbiri cesaret sahibi değildir. Kabul etmiyoruz ve kuran ve hadisi inkar ediyoruz diyemezler ama kuralları yeniden yazarak kendi dinlerini inşa ederler.
    Allah sabırlıdır. Allahın sabrını rıza zannederler, bilmezlerki bu zanları onları kafirlerden bile korkunç azaplara sürükleyecektir. Bütün felsefe zümreleri yeryüzünden silinse bile şeytan en çok tabiyuncuları sevdiği için onların çeşitleri kıyamete kadar yaşayacaktır. Ey oğul Tabiyuncunun tasavvuf içinden geleni kıyametin habercisidr. Boşalmış peymaden(kadehten) bakarak, şarkılarlar yaptıkları şeytan zikirleri onları sade e kısa dünya hayatında rahatlacak, ve israiloğullarına servet kazandıracaktır. Kabirde onları büyük bir hesap beklemektedir. Allah cesurları sever. Onlarki kalplerindeki inkarı dile getiremeyecek kadar korkak, dillerindeki imanı yaşayamacak kadar zayıftırlar.

    Üçüncü sınıf olan ilahiyyun, daha sonra gelen filozoflardır. Bunlar ilk iki sınıfı red etmişlerse de kendilerini bid’at ve küfürden kurtaramamışlardır.” Üçüncü kısımdan olan bu filozoflar, kendilerinden önce gelenlerin yanlışlarını açık seçik göstermek ve bir yaratıcının olduğunu söylemekle beraber Peygamberlere inanmadıkları için küfürde kalmışlardır. Çünkü küfürden kurtulmak için Peygamberlere ve onların bildirdiklerine inanmak da şarttır. Peyganberleri ve kitapları inkar ederek her biri yeniden yeni dinler yazmışlar ve kendi yazdıkları dinlerin içinde yeni tartışmalar yaparak yeni dinleri çıkartmışlardır. Taptıkları tek şey sözle yapılan laf savaşlardır ve jerşeye soru sormaya inanırlar. Mademki herşeyi soracağız ve hiçbir şeyi doğru kabul etmeyeceğiz, o zaman sizinde sorduklarına soralım sizide inkar edelim denildiğinde; her anlama mal edilecek şiiirler yazacaklar ve sorulara tapacaklardır.
    2 ...