bilimkurgu alanında sürekli olarak bir uyanış ve isyan ile eşdeğer tutulmuştur. lakin biyolojik zeka ile yapay zeka arasında çok önemli bir fark vardır.
bir bilgisayar ne kadar zeki olursa olsun -ki burada zekadan kastım bilgi ve işlem gücünün toplamı- asla bir canlı gibi hareket etmeyecektir. çünkü canlıların zekasını yöneten temel şey, kendinden işleyen içgüdülerdir, yemek, içmek, hayatta kalmak gibi. bunlar kendiliğinden çalışır bir canlıda, istemli olarak hareket vermek gerekmez. ve bana göre zekanın ortaya çıkışını sağlayan ve sonra da onu yöneten de, doğanın yasaları ile kendiliğinden işleyen bu içgüdülerdir.
içgüdülere sahip olmayan bir yapay zeka, ancak bir hesap makinesi kadar otonom olacaktır.
bu nedenle gerçek bir yapay zekanın kontrolden çıkacağını hiç sanmıyorum. gerçek otonom bir yapay zeka üretmek içinse önerim, onu gerçek bir biyolojik organizma ile hibrid hale getirmektir. aç bir farenin beyninden komut alabilen bir zeka, yiyecek ararken epey zeka kazanacaktır.
ayrıca şunu da yazayım: yapay zeka üretmek için pattern tanıyan bir sistemin şart olduğunu düşünüyorum.
