Nerede bir yalnızlık varsa gelir bulur bizi tıpkı şansızlık gibi.
Boşa oynama şans lotoları çıkmaz sana o çıkacağı yeri çoktan seçip seni es geçmiştir.
Terk ettikleri gibidir ve bir daha karşılarına çıkmazlar.
Düşüncelerinin arasından çıkmadıkları gibi yoklardır aslında buğulu bir geçmiş.
Hatırlayıp buğulu gözlerimizle geçmişe saygı duyup kafamızda gezdirip sadece anı olarak kalan ve kalanlar.
Şansızlık deyip geçme adını ağzına almana gerek yok onun laneti seni bulmakta gecikmez.
Senin kadar şanssız adam tanımadım dediklerinde hafif bir gururla burada olmaktan anlamsız bir mutluluk duymuyor da değilim.
Kendi çıkmaz yollarımızın köşeli kenarlarından geçerken ne başımız dönüyor nede midemiz bulanıyor.
En iyi bildiği şeyi yapmaya giderken şarabın kokusuna karışan kağıdın kokusu ve gitarın ahşap dokusu.
Ne kadar yaşadığın değil yaşadıkların önemli.
En sevdiğin dostların gitmiş,gençlik aşkın gitmiş mahkum olmuşsun kendinin zindanlarına.
Olmaz işte.
Senden ve senin anlattıklarından hiç bir şey olmaz.