Atatürk Mekke, Medine muharebelerini çok incelemiş. Peygamber Efendimiz’in hayatını, hep kendisi tatbik etmiş. Önce etrafıyla istişare ediyor, sonra karar veriyor. Her şeyde Peygamber Efendimiz’in izinden gitmiş. Onun için muvaffak olmuş.
Atatürk Kuran’ı, dini yasaklamadı. Atatürk, hiç dine atmamıştır. Allah’a, Resulallah’a karşı çıkmamıştır. Hem maddi, hem manevi inanmıştır, inançlı gitmiştir.
Atatürk iyi bir Müslümandı. Altına “Atatürk” diye imzasını attı. Dini hiç inkar etmedi. Ayeti, hadisi çok sevmiş, hep onlardan söylemiş. Lakin çok zeki adam, nerden aldığını söylemiyor. Atatürk’te öyle bir iman var ki, taş gibi.
“Atatürk camileri kapattı, Atatürk Kuran’ı kaldırdı” yalandır bütün bunlar. Atatürk hiçbir zaman ibadeti kaldırmadı. Şeriat, tarikat, hakikat Kuran’da anlatılmış. Atatürk bunları gayet iyi anlamış, anlatmış. Sanırsın ki Atatürk’ün dinle alakası yok!
Atatürk’ün nutkunu tetkik edin %75 ayet-hadis meali oraya dayanıyor. %75! Ben tetkikatını yaptım. Ondan daha büyük ilim, zaten bulamazlar. O da zaten oraya dayandığı için bu kadar büyük olmuş, kimse karşı çıkamamış. Onun için sırtı yere gelmiyor.
Atatürk hocalara soruyor: “Medreseleri, dergahları kapattım. Bana kızdınız mı?” “Kapatmasaydınız iyi olurdu.” “Ben Selanik’te, Anadolu’da dolaştım, hepsi cehalet içinde, nefs peşinde, onun için kapattım. Merak etmeyin açacam, ama iyi açacam,” diyor. Ömrü vefa etmedi.
Cumhuriyet için padişahlık ve halifeliğin kalkmasından başka çare yoktu. Önce onları kaldırdı, sonra cumhuriyeti ilan etti. Atatürk’ün planı, pek çok başka ülkeye örnek oldu. Eğer Atatürk olmasaydı bugün Arap yarımadası, bütün o devletler, ingiliz’in, Fransız’ın elinde köleydi. Atatürk onlara örnek oldu. Hepsi istiklallerini aldılar. inkilabı birçok milletlere yaradı. Çin, Japon, iran hepsi yazıyor: “Atatürk’ten aldık,” diyorlar.
Atatürk’ün arkadaşı generaller arasında, beş vakit namaza beş katanlar vardı. Onlardan biri onun yerine geçseydi, Türkiye gene giderdi. Allah ona celal sıfatını giydirdi. Yapan Hak. Yoksa o güç-kuvveti ona veren kim? Askeri harbi, planı, Hz. Fahri Kainat Efendimiz’den şaşmamıştır. O olmasaydı Türklük silinmişti. Müslümanlık, Osmanlı silinmişti.
Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü, hadisi şerifin mealidir. Peygamber Efendimiz Medine’de kainatı barışa davet etti. Uhud’dan sonra mektuplar gönderdi. Hem Medine’de sulh, hem dünyada sulh. Herkes, Avrupa, biz, Birleşmiş Milletler, hep bunun için uğraşıyor.
Atatürk’ün gençliğe hitabesi, sözleri, bunların hepsi ayet-hadis meali “Gençlere kıymet verin, gençleri öldürmeyin,” Peygamber Efendimiz söylüyor. “ Gençler benim ümmetim olacak.” Kadınla erkeğin birlikte tahsil görmesi, ayet-hadis mealidir. “ilim öğrenmek, her Müslüman erkek ve kadına farzdır.”
Atatürk’ün sözü: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir,” hem ayet, hem hadis meali.
Atatürk sadece muharip ve asker değildi. Hem milli eğitim, hem maliye, sanayi, demiryolu saire yani çok yönlü bir adamdı. Askerlikte birinci, milli eğitimde birinci, maliyede birinci. Allah lütfetmiş bu millete.
Çankaya köşkü ziyarete açıldığında ben gittim. Atatürk öldükten sonra Erzurum'dan bir-iki arkadaş geldi, birlikte gittik. Kitaplığının baş köşesinde, en üst rafında tam oniki tane Kuran saydım. Onun yanında tarih, islam tarihi, peygamberler tarihi. Onun altında tasavvuf, felsefe. Yanında hukuk. Kütüphaneyi ikiye bölmüş, sağ taraf din, sol taraf hukuk.
Bir ay sonra tekrar gittim, hepsi gitmiş. Kaldırmışlar. Peygamberler tarihi, din, hepsi kalkmış, hukuk kalmış.