aşk duygusunu hiçbir şey öldüremez.
evet, yaşadığınız duygu aşk ise...
peki, yaşadığımız duygunun aşk olduğunu nasıl anlayacağız?
kendinize sorun "ben bu insanın nesini sevdim?" diye.
yanılıyor olabiliriz ama aşk imkansız olandır.
şöyle; kendinize şunun için sevdim diyecek bir gerekçe gösteremediğiniz zaman aşıksınız demektir. örn; saçı sevdiğiniz renk değildir ama yine seversiniz.
galatasaray'lıdır ama yine seversiniz. bir fenerbahçe'li olarak sahanızda şampiyonluk kupasını galatasaray'a kaptırıp sinirli bir biçimde eve geldiğiniz zaman size "koyduk mu?" diye espri yapınca ona kızamazsınız.
asla doğulu biriyle evlenmem dersiniz ama sevdiğiniz bu kişi doğuludur ve evlenirsiniz.
et yemez, balık yemez, sakatat işkembe paça çorbası içmez ve ev de pişirmez ama bunu bile sorun etmez dışarda yer eve gelirsiniz. yemek kültürünüz zevkleriniz arasında 180 derece açı vardır.
siyasi dini düşünce bakış açısı yaklaşımı size ters tam zıt fikirde olsa bile bunu sorun etmezsiniz. sabah çocuklar okula gireceği veya akşam okul çıkışı istiklal marşı okurken bunu duyduğunuz zaman ayağa kalkarsınız saygı duruşunda bulunursunuz ve o size güler. başkası yapsa balkondan atmak içinizden gelir ama ona böyle öfke hissetmezsiniz.
nesini sevdim diye kendinize sorarsınız, içinizi kaynatan ona duyduğunuz sevginin özlemin bir tarifi kaynağını bulamazsınız, işte bu nedensiz gerekçesiz sevgiye aşk denir.
yıllar geçse de aynı duyguları yaşar yokluğunda onu ararsanız buna alışkanlık deseler de takmayın.
aşkı hiçbir şey öldüremez.
nefret bile.