the prestige

entry395 galeri
    384.
  1. bizlere saplantının ve egonun ne demek olduğunu muhteşem bir şekilde aktaran bir christopher nolan başyapıtı.

    en sevdiğim cümleleri;

    ---bence spoiler değil ama bazıları sinirlenebiliyor, o yüzden buradan sonrasını her şeye sinirlenenler okumasın---

    her sihirbazlık numarası üç bölüm ya da perdeden oluşur.

    birincisi 'vaat' bölümüdür. sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. iskambil destesi, bir kuş ya da bir insan. bu nesneyi size gösterir. son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için nesneyi incelemenizi ister. fakat gerçek farklı olabilir.

    ikinci perdeye 'dönemeç' denir. sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. hilenin sırrını arıyorsunuz ama bulamazsınız. çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. siz sırrı bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz!

    henüz alkışlamazsınız çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. onu geri getirmeniz gerekir. işte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. içlerinde en zorlusu... bizlerin deyişiyle 'prestij'...

    bu işi neden yaptığımızı hiçbir zaman anlayamadın! seyirci gerçeğin farkında! dünya basit bir yer, perişan, baştan aşağı maddesel. ama bir saniye olsun onları kandırabilirsen hayretler içinde bırakabilirsin. işte o zaman çok özel bir şey görebilirsin. bilmiyorsun değil mi? yüzlerindeki ifade her şeye değerdi!
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük