Deist birinin durumunda müslümanların da bir payı vardır.
Deist olan kişinin Allaha inanmak istediği açık olmasına rağmen işin din var mıdır, hangi din doğrudur kısmında problem yaşadığı açıktır.
Geçirmiş olduğu evrelerden sonra kendini deist olarak tanımlamış bir kişinin bu vakitten sonra müslümanlık dışındaki dinlere inanması çok zordur çünkü o dinler kendileri ile ve bilim ile açık şekilde çelişmektedirler.
Biz müslümanlar ise dini Allah'la aramızdaki bağ değil de, adeta bir kültürmüş gibi yaşamamızdan ileri gelen problemli görüntümüzle, bilimle alakamız olmayışı sebebiyle kuranın içeriğinde bulunan müthiş bilimsel gerçekleri ön plana koymayışımız ve müslümanlıkla örtüşmeyen yaşam tarzımız ile arada kalmışların müslümanlık üzerinde derinlemesine düşünmemesine yol açıyor olabiliriz.
En basitinden, bir müslüman "her şartta" belirgin şekilde dürüst olmalı; bir müslüman neye neden inandığını bilmeli ve bunu açıklayabilmeli; bir müslüman entelektüel olmalı, bilimden ve dünyadan ciddi haberdar olmalı; bir müslüman sırf müslüman kimliğinden ötürü itici olmamalı, benim şahsi hallerimi müslümanlığa mal edecek kimseler olur korkusunu taşımalı.
Özetle inandım demekle iş bitmiyor. Müslümanlığın temelinde Allah'ın dinini yaymak var. Bu geçmişte savaşlarla seferlerle yapılabiliyordu fakat günümüzde bilgi ile, bilim ile, akılcılık ile ve zenginlik ile yapılmaya müsait.
Bugün ateistler kuranı çarpıtarak orasından burasından ayet kırptıkları için din islam oluncaya kadar savaşın cümlesini fiili savaşmış gibi anlatarak insanları manipüle etmeye çalışıyorlar. Halbuki Allah bir ayetinde savaşın derken öbür ayetinde size karşı fiili olarak savaşanlarla fiili olarak savaşın diyerek konuyu esas hatları ile belirler ve bize ödevler vermeye başlar.
başka bir ayetinde inanmayanları vergiye bağlayın derken günümüzde ekonomik anlamda yayılma gösteren toplumların müslüman toplumlar olması gerektiğini gösterir,
kuranda islam kuralları sahasına giren 150 kadar ayet varken, fizik,kimya, astronomi, biyoloji ve tıp sahasına giren 750 civarı ayet vardır,
kuranda Allah yüzlerce yerde doğa kanunlarına değindikten sonra bizim bunun üzerinde düşünmemizi emreder,
Allah "hiç bilenle bilmeyen bir olur mu" diyerek bilen insanı sırf bilmesinden dolayı üstün tutar, "bilmiyorsanız ilim ehline sorun" diyerek kalın kafalı ve yobaz olmamayı emreder
ve tüm saydıklarımla aslında savaşmanın çeşitli şartlar altında nasıl olması gerektiğini de anlatmış olur.
Ve savaşması gereken biz müslümanlar bu savaşı ne kadar veriyoruz halimize baktığımızda anlaşılıyor.
Biz müslümanlar birer reklam panosuyuz. Antipatik olmamak, sevimli olmak
"z o r u n d a y ı z "
ki halimizi görenler bunu islama mal etmesinler. işte tam olarak bu yüzden kapalı kızların parklarda seks yapması normal bir kızın parkta seks yapmasından itici. Yada Allahu Ekber diye kafa kesenleri ibretle izliyoruz.
Daha fazla uzatmadan;
deistlerin Allaha inanıp dine inanmamasında biz müslümanların da bir payı var.
