iki gün önce yaşadığım olayla artık iyice anladığım durum. bu sene yine ingilizce kursuna yazıldım. aynı kursa. ve kurda aynı. tekrar dersleri görmek istedim. hocamızda aynı olunca strese girdim. yoksa ingilizceden hiçbir şey anlamadı da mı tekrar geliyor hissi oluştu bende. ama hiç öyle düşünecek bir hoca değil tabii ki. laf aramızda çokta hoş zarif biri. swh. ders bitince biraz da heyecanla dedim ki; ben geçen sene de geldiğim için ortamı bozmuyorum değil mi, bir daha gelmek istedim dedim. aaa aşk olsun dedi, gel tabii yine öğreneceğin bir şeyler olacak, çaya da gel diyerek espri yaptı.ve utangaç olduğumu anlatan son bir cümle söyledi. normal konuşurken bile kızarıyordun, kızarıklığın geçiyor bak yavaş yavaş diyerek gülüşmelere de neden oldu. evet ben utangaç biriymişim diye yeni idrak etmedim tabii. çekingen bir yapım olduğunu biliyordum zaten. ama böyle kibarca yüze vurulması tebessüm oluşturdu. tabii bundan sonraları için çekingenliğin bokunu çıkarmamayı da öğrendim.