Beynimizdeki hiçbir şey tam olarak silinmez; biz silindiğini düşünürüz. Oysa zihnimizde oluşan bu karmaşık yapı, kimi zaman çözülür ve yaşadıklarımızı detaylı bir şekilde hatırlarız.
Yıllar önce hastaneye girmeden hemen önce bir gevrek alıp bu gevreği hastanenin çimlerinde pıt pıt yürüyen serçelerle birlikte yediğimi hatırlıyorum. Bu sırada serçeleri en tedirgin, en zarif varlık olarak düşündüğümü bile hatırlıyorum. Sonrasında bununla ilgili bir hikaye yazdığımı ve hikayenin Kahramanları bu sevimli serçeler olduğu için hikayeyi yazarken gülümsediğimi bile hatırlıyorum.
Diyorum ki "unutmak" diye bir şey yoktur, "hatırlayamamak" vardır.
Ben unutmak istemez miydim
ilkokul öğretmenime küfrettiğim için o balyoz gibi elden yediğim tokatı,
Mahallenin çocuklarıyla kanlı kavgalar ettiğim için annemden yediğim post-modern dayakları,
Havalı tüfekle kamyonlara ateş ettiğimi ve kamyon sürücüsünün beni tutup fırlattığını,
Bakkaldan bonibon ve halley çalarken yakalandığımı,
Hoşuma gitmeyen arabaları anahtarla çizdiğimi,
Böbrek sancılarının beni yerle bir ettiğini,
Otelde çalıştığım sırada Fransız bir kızla saatlerce konuştum diye şefin herkesin içinde bana bağırdığını ve sonrasında şefin tostunun içine... Tamam tamam.
istemez miydim bunları unutmayı? Neden istemeyeyim, manyak mısın?