Hayvanı eğitirsin, çünkü; hayvan da akıl insan kadar gelişmediği için bilinç değil güdü hareketlerini belirler.
Bu güdü de kendini diğer canlılardan ayıran ve bilinçli olarak yaşama biçim sınır sorumluluk değerler ahlâk olgusu tercihleri oluşmamıştır.
Hayvanı halıya sıçmasın diye eğitilir, ama insanı eğitilmez.
Bunun için kanun hukuk yaptırımı insan aklı yaratmıştır ve tuvalet kültürü oluşmuştur.
Eğitimli ve ahlâklı bir insan olabilir ama toplum olamaz. Bir arada yaşam kültüründe toplumun zeka seviyesi düşer ki, bunun örneğini stadyumlar da görürüz veya sosyal olaylarda...
Tabi ki ahlâk değerleri de soyut ve devre dışı kalması toplumsal trajediler felaketlerde kaçınılmaz ki, yaşam dürtüsü topluluk içinde insanlığın tüm akıl ahlâk eğitim sorumluluk evrimini bir anda yok eder.
Evet, bazı insanımsı yaratıklar topluluklar vardır.
Bunları da hayvan gibi eğitim sonunda topluma adapte ederim diyen insanlar olabilir ama bu topluluklar da henüz evrim tamamlamadığı için beyhude bir çaba olur.
Kısa kısa başlıklar halinde davranış bilimleri açısından olaya yaklaşınca toplumda eğitim din ahlâk hukuk öncelik olamaz.
Tek bir öncelik vardır, sarsılmaz yıkılmaz güç ve bu gücü kullanan kendini ben olarak tarif eden uygulayıcının bilinci.
Birey olarak eğitim din ahlâk hukuk olarak mükemmel insan yetiştirmenin getireceği refah huzur garanti değildir.
