bilişsel çarpıtmalar

entry4 galeri
    4.
  1. ilk olarak 1960 yılında aaron t. beck tarafından ortaya atılan, depresyonun ve bilişsel terapinin temelini oluşturan bozuk düşünce kalıplarıdır.

    freud depresyonu, ''kişinin kendisine yöneltmiş olduğu şiddet'' olarak tanımlar. depresyondaki insanların çevrelerindeki insanlardan onay alma ihtiyacını gözlemleyen beck için bu açıklama yeterli gelmemiş ve kendi kuramı olan bilişsel terapiyi geliştirmiştir. bu kuramında temelini oluşturan bilişsel çarpıtma; kişinin erken yaşlarda şemalaştırdığı, beck'e göre üç çeşit olan -yanlış, doğru ve/veya yarı doğru- otomatik düşünceleri sonucu vardığı, kişinin kendisi, dünya ve geleceği ile ilgili olumsuz duygu ve görüşlerini içeren işlevsel olmayan düşünce kalıplarıdır. bazı kaynaklarda daha fazla ve farklı isimlerle maddeleştirilmiş olsa da temel olarak;

    --spoiler--

    * Kişiselleştirme: Kişinin kendisinden ötürü yakınındaki insanları olumsuz davrandığına inanmasıdır. Örneğin; “Ben geldiğim için kalkıp gitti.” “Ben yanında olduğum için sana bakmadı.” gibidir.

    * Abartma (Küçümseme- Büyütme): Olumlu olanları küçültme ya da olumsuz olanları büyütmedir. Örneğin; “Bu dersten geçmiş olmam zeki olduğum anlamına gelmiyor.” ya da “Ortalama notlara sahip olmam ne kadar yetersiz olduğumun kanıtıdır.”

    * Seçici Algılama: Bir olay ve ya düşüncenin karşısında resmin bütününe bakmak yerine kendisi için belli bir noktanın algılanmasıdır. Genellikle olumsuz olarak seçicilik yapılır. Örneğin; “Bugün hiçbir şey yolunda gitmedi.” “Yemeğe gidelim dediğim de benimle beraber gelmek istemedi.” gibi örnekler verebiliriz.

    * Akıl Okuma: Karşımızdaki bir kişinin zihninden geçenleri tahmin etmeye çalışan bir düşünce hatasıdır. Davranışlarımız ve duygularımızı bu düşünceye göre şekillendiririz. Örneğin; “Arkadaşımı sinirlendirdim benim her zaman sinirli bir insan olduğumu düşünüyor.” ve ya “Bunları söylediğimde benim onu sevmediğimi düşünüyor.”

    * Felaketleştirme: Gerçekçi sonuçları dikkate almadan geleceği olumsuz ve negatif olarak tahmin etmektir. Yaşanan olumsuz olaylardan kendisi, çevre ve gelecek ile ilgili abartılı sonuçlar çıkarmaktır. Karşılaşılan ufak sorunları dahi geleceğinin etkileyen büyük bir olay olarak görülür. Örneğin; “Bu işi başaramadım ve patron beni işten atacak.” “Yemeğin tuzunu fazla attım ve benim kötü yemek yaptığımı düşünecek.” “En yakın arkadaşıma hata yaptığını söylersem mahvolur.”

    * Hep ya da Hiç Tarzı Düşünme: Kişi olayları ya siyah ya beyaz olarak görür. Kişi için ortası yani gri yoktur. Örneğin; “Eğer tam bir başarı elde edemediysem başarısız oldum demektir.”

    * Kontrol Yanılsaması: Kişi kendisi yüzünden çevresindekilerin mutlu olduğunu ya da üzüntü yaşadığını düşünür. Örneğin; Pikniğe gittiğimizde herkesin canı sıkıldı. Ben onları eğlendirmediğim için canları sıkıldı.” “Arabada radyonun sesi çok açık yoldan geçenler rahatsız olabilir.”

    * Keyfi Çıkarsama: Kişi elinde kanıt olmadığı halde kendisinden dolayı aksi kanıtlar çıkarmaya çalışır. Örneğin; Beni beceriksiz bir kadın olarak gördüğü için benimle evlenmek istemiyor.” “ Erkekler sadece güzel ve uzun boylu kadınlardan hoşlanır.”

    * Etiketleme: Kişi kendisi ve diğerleri hakkında yargısız infaz yapması, olumsuz ve negatif sıfatlar yakıştırmasıdır. Örneğin; “Arkadaşıma borç verebilirdim.Ben bencil bir insanım.” “Makyaj bana yakışmıyor.Ben çirkin bir insanım.”

    * Aşırı Genelleme: Kişi olaylar karşısında tek bir sonuca ulaşır. “Her zaman, hiçbir şey” gibi kalıplar halinde ifade edilir. Örneğin; “ Bu dünya hiçbir zaman yüzüme gülmüyor.” “ Her zaman bana mı denk gelir bu dikkatsizler.”

    * -Meli - Malı Cümleler: Kişinin kendisi ve diğer insanlar için nasıl davranacağına karar vermesidir. Kurallar istenilen gibi olmadığında, abartılı beklentiler içine girmek. Örneğin; “Benim her zaman en iyisini yapmalıyım eğer yapmazsam her şey çok kötü olabilir.”

    --spoiler--

    biliş seviyesi yüksek modern batı toplum insanlarında ve nispeten çevresel veya kültürel baskı görmüş eğitimli insanlarda daha sık görülür.
    12 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük