"abi yolda hatunla gidiyoruz, yaşlı bi adam çıkmış dükkanın önünde abdest alıyo. şaşırdım, "lan çıkmış kaldırıma abdest alıyo pezvevnk, başka yer yok mu alacak" dedim içinden, sonra bi iki adım gittik, arkamı bi döndüm herif bizim hatunun arkasından öküz gibi bakıyo..."
monologun kalan kısmı tahmin edersiniz, bi dolu küfürle devam ediyor. yaşlı insanları hep günahsız, saf, temiz varlıklar olarak bellemişimdir çocukluğumdan beri; belki de durmadan yanlışları ikaz ediyor, gençlere durmadan telkinlerde bulunuyor olmaları, sözlerinin dinlenir olması onlara kutsal bi bakış açısı, sarsılmaz bi saygı kazandırmıştı gözümde. yalnız işte, her güzel şeyde olduğu gibi bu hissiyatımda da, aklım ermeye başladıkça, sağda solda duyulan, görülen uygunsuz sahnelerle sarsıntıya uğrayacaktım.
kız arkadaşınızla iki gezmeye çıkarsınız, bu orospu çocukları her adımda karşınızda; bunların gençlik halleri ayrı bi vak'a tabi,ama bu hürmet ettiğimiz, saydığımız hatta sevimli bulduğumuz ihtiyar piçlerin bu boku yemesi daha can sıkıcı olan kısım. ulan senin bu etten zevk duyabilmen benim midemi bulandırıyo orospu çocuğu, sen hangi cap canlı hislerle o hayvanca bakışı atabilyosun, gözlerinin içinden fışkıran arzuyu yaşamayı becerebiliyosun. sonra elinde ibrik çıkıp abdest alıyosun sokak ortasında; göstermek için allah korkusu olduğunu içinde; hepimizin götümüzün yanacağı mesajını iletmek için. ibnenin evladı seni.
sonra otobüste yaşlılara yer verelim. nah veririm lan yer; kalkiim de, oturduğu yerden körpecik liselilerin götlerini seyrediversin pezevnk, salyaları aka aka.
