ortaokul'da haftada üç kere yaptığım eylemdi. sinemamızın üç salonu vardı hepsine giderdim. bazen iki salonda aynı film oynardı adet yerini bulsun diye aynı filme yine girerdim. akşam 21:15 seanslarını bildiğin tek başıma izlemişliğim vardır. hatta bir tanesi the exorcist'te (2000 versiyonu olan)denk geldi. bizim sinema iskenderun sahilde oturduğum yer sanayi çıkışındaki ilk köprünün orada(10km karanlık yol var önümde). film 23:30 civarı birşey bitti eve iskenderun'un en izbe en kuytu sokaklarından geçerek gidiyorum. ortalık kış bazı sokaklarda hiç ışık yok. hırlıdan-hırsızdan zerre çekincem yok, zira hepsi mahallenin çocuğu bir tane görsem de konuşsam biraz içim rahatlar diyorum o da yok. neyse eve kadar üç-buçuk ata ata başım önde salavat getire getire gittim. sonra 2-3 sene 21:15 seansına ara verdim. hataya bak 13 yaşımda sinema da tek başıma exorcist izlemek(en piskopat versiyonunun 2000 versiyonu olduğu söylenir). 2-3 sene akşamları karanlıktan korkar oldum. psikolojik olarak o kadar etkilenmişim ki hala hayatım boyunca izlediğim en korkunç filmin o olduğunu zannediyorum. ne grudge, ne ring, ne de paranormal activity falan hiç birini zerre tırsmadan izledim. ama bir gece vakti açıp exorcist izlemeye hala tırsarım.