bizans önce 1. murad hüdavendigar ile antlaşma yapmış, akabinde antlaşmayı yıldırım beyazıt ile tazelemiştir.
lakin bir yandan da avrupa'yı fişteklemiş, haçlı ordularını finanse ederek osmanlı toprağına saldırmalarını sağlamıştır.
niğbolu'da haçlıları yenen yıldırım'da istanbul'u kuşatmıştır.
sonraki dönemlerde de her mağlubiyetinde barış isteyen bizans, her seferinde yaptığı kahbelikler ile antlaşmayı bozan taraf olmuştur.
aynı şekilde fatih döneminde de bizans'ın, fatih'in babası 2. murat ile yaptığı antlaşma geçerliydi.
hatta osmanlı, bizans'ın elinde tutsak olan şehzade orhan için bizans'a vergi bile ödüyordu.
fakat bizans bir türlü boş durmuyor, entrikalarına devam ediyordu.
karamonoğlu'nu, uzun hasan'ı fatih'e karşı hep fişteklediler.
papalık'tan yardım isteyerek yeni bir haçlı seferi başlatmak ve osmanlı'yı yok etmek istediler.
ve kendi sonlarını hazırladılar.
şu unutulmasın ki bu topraklarda bizans yokken biz vardık.
--spoiler--
gafil, hangi üç asır, hangi on asır
tuna ezelden türk diyarıdır.
asya'nın ortasında oğuz oğulları,
avrupa'nın alplerinde oğuz torunları
doğudan çıkan biz, batıdan yine biz
nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz .
--spoiler--
bizler türk milleti olarak hiçbir zaman işgalci olmadık.
bize düşmanlık besleyenlerin düşmanlıklarını ortadan kaldırmak, türk milleti'ne yönelen tehditleri kırmak için fetihler yaptık.
işgal ve fetih çok farklı iki kavramdır.
biz şayet fetih değil, işgal yapmış olsaydık bugün balkanlar'da yunan, bulgar, slav, anadolu'da da kürt, ermeni, arap ve saire halklar olmazdı...
son olarak, bugün istanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılı.
istanbul'u fetheden fatih sultan mehmed'in ve istanbul'u düşman işgalinden kurtaran mustafa kemal atatürk'ün önünde saygıyla eğiliyorum. ruhları şad olsun.