Kalbim kırık. Hani insanın başı ağrırken sürekli başım ağrıyor der ya benim ki de o hesap bütün gün durup durup kalbim kırık diyorum. Baş ağrısı geçiyor da kalp ağrısı geçiyor mu bilmiyorum. Tabi bunlar benim saflığım mı desem aptallığım mı desem bilmiyorum ama benim suçum olduğu kesin. Her seni seviyorum diyene inanan birinin kalbi nasıl sağlam kalsın ki? Ayrılığa bahane arayan sevgiliye ayrılalım dediğim için pişman değilim, sırf aynı şeyleri seviyoruz diye en başta sevgili olduğuma pişmanım. Belki de çok iyi arkadaş olabilirdik. Sadece merak ediyorum neden öyle davrandığını ama içimden bir ses diyor ki "o iday gecesinde başkasını buldu" belki kız benden daha güzeldir ya da daha zeki ne bileyim daha eğitimli daha hoş sohbet belkide sadece benden daha güzel bile kokuyor olabilir ya da daha güzel gülüyordur. Her neyse hayal kurmaktan nefret ediyorum, bana kalsa hayal mayal kurmam zaten. Hayatıma giren insana güvenmek onun bana sanki gerçekleştirebilecekmiş gibi hayal kurdurması çok adice. Neden adice? Çünkü güvenmesem o hayalleri kurmada benden faydalanamaz. Yine de düşünmek gerekmez mi "ben iki gün sonra çekip gidince, hevesim geçince bir insanın hayallerini yıkıp bir enkaz bırakacağım değer mi" diye. insanlar tuhaf değiyor demek ki. Kalbim kırık gerçekten kırık. Ben daha önce sevdim ve gerçekten sevildim. Öyle sevildim ki tanrıça gibi el üstünde tutuldum hem bunu yapan ne benden maddi çıkar elde etti ne de niyeti iki dakikalık zevkti. işte o yüzden biliyorum gerçek sevgili nası davranır. Nasıl kendini suçlar nasıl hatası olmasa dahi hatayı kendinde arar nasıl barışmak için affetmek için nasıl bahane arar biliyorum. Seven insan "ben, benim duygularım, ben, sen bana şunu dedin, sen bana şunu dediğin için şimdi yüzüme nasıl bakıcaksın" vs vs ufacık şeyi saatlerce günlerce uzatmaz. Uzatıyorsa kırılmış falan değildir gidesi gelmiştir bahane arıyordur. Of of öyle çok şey var ki içimde anlatmakla bitmez tükenmez gibi. insan tabi sevdiğine kırılır bende kırgınım ama beni düşünen olmaz tabi, seven sevdiğini kendinden önce düşünür. iki kez özür diledim ne yapsaydım ayaklarına mı kapansaydım beni affet diye? Hayır benim benim bir kadınlık onurum var o kadar da değil paşam. Ah o an arayıp yüzüne küfretmem gerekiyordu bana küfretti küfrettin diye zırlarken. insanı nasıl çileden çıkartıp sinir krizi geçirttireceğini iyi biliyor. Küfrü hakedecek ne yapmışmış, ulan beni sevmediğin halde seviyormuş gibi yapıyorsun daha ne yapacaktın küfrü haketmek için ki cümlenin içinde sinirle duruma küfrettim senin şahsına değil. Keşke arayıp yüzüne küfretseydim. Çünkü hakerdiyordu gerçekten hakerdiyordu. Yani işte kalbim kırık paramparça ve ben uyuyamıyorum.