Peşin edit: okunsun diye değil rahatlamak için yazdım.
Şu saatte uyutmayan. Her şeyin sonuna gelmiş gibi hissediyorum. Ayağa kalkmaya çalıştığım son sefer, ruhumu birine açtığım son sefer, son sessiz çığlıklarım, son gece uykusuzluklarım. Bilmiyorum korkuyorum kendimden. Delirmek ya da intihar etmekten korkuyorum. Sanki bir uçurumun kıyısındayım, atlamak düşmek zorundayım. Sürekli tutunacak bir dal arıyorum. Belki de çoktan düştüm sürekli bir şeylere tutunarak yukarı çıkmaya çalışıyorum. Ama tuttuğum her dal bir öncekinden kısa ya da güçsüz taşıyamıyor beni. Bastığım her taş ayaklarımın altından kayıyor. Düşen dalların kayaların geri dönmesi nasıl mümkün değilse benim yukarı çıkmam da kadar mümkün değil belkide. Bir anda düşmekten de korkuyorum yavaş yavaş inmekten de. Aşağıda ne var bilmiyorum ama içimden bir ses delilik diyor. Özledim masumiyetini özledim, saflığımı, temizliğini, hiçbir şeyden habersiz mutlu küçük çocukluğumu özledim. Yaşadıklarımı hep basitçe anlatırım ama kolay değil. Hala kabullenememişken hiç kolay değil. Atlattım dediğim ne varsa içimde fokur fokur kaynıyor. O kadar çok keşkem var ki ama hiç birini geri almak mümkün değil. 19 yaşımı geri istiyorum, 21 yaşımı geri istiyorum, 23 ve 25 yaşımı istiyorum. Mümkün değil, geleceğe bakmak da mümkün değil. Artık yukarı çıksam da tekrar sevmek mümkün değil. Şu asılı kaldığım yer bile dibe yakın belki ama dipten iyi, yukarı çıkmak zaten mümkün değil. Burada kalmak istiyorum. Daha fazla düşmek da tutunacak dal da istemiyorum. Dalın kopmasından korkmak da dal koptuktan sonraki düşüş de tutunacak yeni bir dal da istemiyorum artık. O kadar yoruldum ki düşmekten sesim çıkmıyor artık. Kulaklarım kendi çığlıklarımla sağır olalı üç yıl kadar oluyor ama artık biliyorum ki sesim de çıkmıyor, zaten bağırsam da kimse duymuyor. Hem kulaklarım sağır, hem sesim kısık hem de yorgunum. Korkuyorum o karanlığa düşüp bir de kör olmaktan korkuyorum. Ben bir garibim artık düşmek istemiyorum.