itiraf ediyorum, babam yaptı bunu. herşeyin yolunda gittiği, normal öğleden sonraların biriydi. bahar gelmişti. çiçekler, böcekler her yerdeydi. mutluydum yani, huzurluydum. taa ki babama o lanet olası mesajı atana kadar dostlarım:
e.r: baba ben şunu şöyle yaptım. sonra bıdı bıdı oldu, falan.
baba: ok
kabul ediyorum 'tamam' cevabı verilebilecek bir mesaj atmıştım. ama o 'ok' de neyin nesiydi? kendimi ve arkadaşlarımı bir derece anlıyordum da babam ne zaman günlük hayatta türklish konuşanlardan olmuştu? kafamdaki bu sorular o güzelim bahar havasını 'what the hell is that?' nidalarıyla yarmıştı.
sonra ne mi oldu? cevap veriyorum: babam ingilizce dersleri almaya başladı.