Normalde ve genellikle kendince sağlıklı düşündüğünü iddia eden pek çok kimse öldükten sonraki hayatı merak eder. Gerçi kulaktan dolma bilgiler harici, soran soruşturan araştıran okuyan öğrenen, kaynaklarından bilgi sahibi olan insan az dır. Bir gurup daha vardır ki içinde bulunduğum, dünyaya gelmeden önceki hayatı merak eder. Öyle ya, ruh bedenden çok önce yaratıldı. Emareleri var. Nasıl mı? Bir ortama giriyorsun, biriyle tanışıyorsun hemen kaynaşıp sanki kırk yıllık ahbap gibi muhabbet ediyorsun. Bu nasıl oluyor? Demek ki zahir ulemanın söylediği, ezel bezminde (kalu belada) tanışan ruhlar, dünyada da tanışır buluşur görüşür ve kısa sürede kaynaşırlar. Yaşanan Aksi de var durumun, şöyle ki; biriyle tanışmak istiyorsun, sana öyle soğuk davranıyor ki, anında bitiriyor herşeyi soğuyorsun ve görüşmek istemiyorsun.
işte bu ve benzeri yaşanan garip durumlar, ölümden sonraki hayat için aslında birer ipucu. Eğer öyle olmasaydı tüm insan ilişkileri stabil olurdu. Ama öyle değil işte. yani geçmiş olmadan gelecek olmaz misali olayı en evvelden düşünüp öyle değerlendirmek gerek. Bu insanı ölümden sonraki hayatı öğrenmeye sevk edebilir bi nebze de olsa.