"Mahkumlar dehşetle seyrettiler olanları. Bahçede olanlar yerlerine mıhlanmışlardı. Bir kısmı da pencerelerdeydi. Neden sonra iç kapıda başgardiyan göründü. Asayişi iade etmek gayretindeydi. Fakat Çavuş'u vuran bıçak henüz kınına girmemişti. Ramazan uzaklarda dolaşan başgardiyanı görünce bu sefer ona parladı:
Başgardiyanın otoritesi sarsılmış, mahkum önünde iki paralık olmuştu. Aşağıdan alırsa belki de bir şeyleri kurtarabilirdi. Amana düştü yalvardı:
"Ramazan evladım sen insan adamsın. Seni herkesle bir tutmadık biz. Yeter gel teslim ol. Daha fazla çamura bulama bizi."
Ok yayından çıkmış iş işten geçmişti bir kere. Ramazan yumuşamadı. Daha bir sert çıktı başgardiyana:
"içeri diyorum sana, baş mısın kıç mısın ne boksun? Nasıl da insan oldunuz bıçak meydana çıkınca? Çavuş haraç alır, kumar oynatır, zavallı bir ihtiyarı tokatlar siz meydanda yoksunuz... Öyle ya, Çavuş burada iken size ne lüzum var? O dirayetli adam olmasa, bu cahil milleti kim idare edecek? Rezil! Pezevenkler!"