orhan kotan

entry15 galeri
    14.
  1. mecrada kan duyuruları dışında uzun zamandır yazmıyordum.
    bakıyorum herşey bıraktığımız gibi aynen devam ediyor.

    çalışırken, youtube'dan rastgele şarkılar dinliyorum.

    eskilerden ahmet kaya'dan Gururla Bakıyorum Dünyaya çalmaya başladı.

    şarkının Sözlerini, çoğu şarkıda olduğu gibi ahmet kaya veya yusuf hayaloğlu sanıyordum.
    google'dan bir dolu şarkı sözü sitesinde birşey yazmıyordu.

    burda ne varsa, sözlüklerde var. Uludağ ve ekşi'den orhan kotan'a ulaştım.

    https://eksisozluk.com/orhan-kotan--263743?p=2

    kürt hareketinin içinde, pkk cesurca karşı durabilmiş namuslu mütevasi sessiz bir şairle karşılaştım.
    kemalist sol bir yurtsever olarak, kalksa gelse otursak konuşsak belki çoğu konuda anlaşamazdık.
    ama şüphem yok karşımda namuslu bir adam var.
    ekşi'de be burda hakkında yazılanlara eşinin yazdıklarına baktım.
    tek şiir kitabını da bir şekilde bulacağız artık, farz oldu.

    ömrünü kürt hareketine vermiş bir adam, içinde katılmadığım dizeler olsa bile
    türkçenin en güzel kelimelerini bir araya getirmiş.
    Başka bir kürt güzel, burdan gitmek zorunda bırakılarak gurbette yiten güzel adam ahmet kaya'da seslendirmiş bu güzel sözleri.

    binlerce yıllık anadolu toprağının gücü bu. öyle veya böyle kardeşce yaşayacağız bu topraklarda.
    başka bir yol yok.

    iki namuslu ve güzel adam ahmet kaya ve orthan kotan'ın önünde saygı ile eğiliyorum.



    Gururla Bakıyorum Dünyaya

    birer birer biner biner biner ölürüz
    yana yana ahh döne döne yine geliriz ay canım
    biz dostu da düşmanı da elbet biliriz
    vurulup düşenler canım darda kalmasın ay gülüm

    çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı
    çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum
    ve kederin
    ve solgun yüzlü işçilerin üzerine
    dağbaşlarının hırçınlığı savruluyor benden.
    çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin
    çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak
    miting afişleri
    cesur pankartlar
    ve binlerce militan
    derin denizlerin aydınlığı
    zorlu sabahlar
    gökyüzü ve lâle
    sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata.

    çünkü ben sevdiğim kızı
    yaşamak gibi
    ki şiirini yazamayan
    ve türküsünü söyleyemeyen halkım gibi
    binlerce ve binlerce kurşunlanan halkım gibi
    zincirlere vurulan
    savaşlara yollanan
    vergilere bağlanan halkım gibi
    felç olmuş yalnızlıklara bırakarak
    büyük acıların ve gözyaşının içine bırakarak
    şiirlerimin bir bıçak gibi ışıldadığı
    devrim türkülerini
    ve başkaldırmayı öğreten dudaklarını
    bir kere olsun öpemeden
    bir kere olsun tutamadan kaygısızca
    serin bir yaz gecesi gibi ürperen ellerini
    hatta boynunu ve ayak bileklerini
    bilemeden bilemeden bilemeden
    vurdum yüreğimi şanlı kavgaya
    barışın ve özgürlüğün dağlarına yürüyorum işte

    yiğitsen uslandır beni
    ey yasakların
    kahpeliğin
    ve soygunların koruyucusu
    türkü çağıran kızlarımı sustur
    ve kahraman oğullarımı,
    mezar kaza kaza kederli, kızgın
    tohum serpe serpe hünerli
    ve sömürüle sömürüle bomboş
    ve açlığın
    ve zulmün izlerini
    derin uçurumlarında taşıyan ellerimi
    nacaklara ve tırpanlara sarılan ellerimi
    mavzerlere sarılan ellerimi
    zincirlere vur gücün yeterse.
    ama adına yaşamak dersen
    re-zil-ce

    çatlayan tomurcuğun
    doğan çocuğun çığlığını duymadan
    gül benizli sevgilinin
    titreyen göğüslerini öpmeden doya doya
    korka korka
    yana yana
    her gün biraz daha derinden

    her gün biraz daha kapkara duyarak ölümü
    aç ve arkasız
    köpekleşerek
    yaşamak dersen
    bu yürek
    çat diye çatlasın be!

    kirsiz passız arı duru özümüz
    namussuza kanlı hançer sözümüz
    çok uzaktır dostlar bizim yolumuz
    bulana yürüyene bin selam olsun

    gelgelelim parlayan güneşi
    emekçi halkların
    kahraman halkların güneşini
    şehvetle içine dolduran toprak
    şimdi sımsıcak
    şimdi ulaşılmaz
    şimdi olgun meyvalarla dolu
    bahar bahçelerini salmaktadır dünyaya,
    ve gül benizli sevgililerin dudaklarında hayat
    bizi aşka ve kavgaya çağırmaktadır,
    bıçak kemiğe dayandığı
    ok yaydan fırladığı için değil
    bu bezirgan saltanatı
    bu zulüm bitsin diye

    ağaran günler için
    yeni bir dünya uğruna
    yüzlerinde cesaretin onuru
    ve imanlı gücü dövüşen dünyanın
    emperyalizme karşı dövüşen dünyanın
    ve ölüme
    gülerek koşan genç savaşçıların
    al bayrakları dalgalansın
    dalgalansın dalgalansın
    kinle boğuşan yorgun yüreği
    aydınlansın diye anamın.
    felaketler geçirmiş anamın
    dişleri dökülmüş kederli ağzı
    ağlamaya hazır gözleri
    safrası
    ve sonsuz
    ve dağlar eriten sabrı,
    merhameti
    yani bir bütün halinde insanlığımız
    yunsun, arınsın diye duru pınarlarda
    alın terinin namusu kurtulsun diye
    kurtulsun diye sıcak somun
    acı soğan
    ve çiçekli basmalar
    ahdettik
    vefa ettik
    kelle koyduk
    ölen ölür dostlar
    düşmanlar heyy
    kalan sağlar

    Orhan Kutan
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük