Hem dayağı yiyen hem de seyreden öğrenciye travma olabilecek rezil uygulamadır.
ilkokul zamanlarımda okulla ilgili her türlü iş öğrenciye yaptırılırdı. Buna kömür taşıtmak bile dahildi. Üstelik 7 yaşındaki çocuktan tut 14 yaşındaki çocuk bile taşırdı kömürleri kazan dairesine.
Ekim kasım aylarıydı bir kamyon kömür gelmişti okula. Tabi okulun tüm erkek öğrencileri de dersten dışarı çıkarıldı. Bu arada okulun dış boyası yenilenmişti.
Kömür taşıma işlemi bitince tam giriş kapısının yan tarafında küçük bir kömürlü el izi kalmıştı. Müdür bunu fark etti ve deliye döndü. Kapıları kapattı hepimizi tek sıra dizdi. Hani prens cinderellayı bulmak için ülkedeki tüm kızlara ayakkabı denetti ya. Bizimki de Aynı şekilde herkese tek tek duvardaki izin üstüne elini koydurdu. 3 kişinin eli tam olarak uyuyordu. Çocuklara Biriniz itiraf etmezse üçünüzü birden döverim dedi. içlerindeki Önlüğü yırtık pırtık olan çocuk korkarak ben yaptım bilmeden oldu diyecekti ki cümlesi yarım kaldı. Müdür, suratına okkalı bir tokat patlatmıştı. Üstelik hepimizin gözü önünde... yetmedi nöbetçi öğrenciden sopasını getirmesini istedi. Yaklaşık 10 kere eline vurdu. Çocuk ağlıyor ama hocada zerre acıma belirtisi oluşmuyordu. Bir yandan bize de bakara Bir daha yaparsan bu okulun bahçesine bile bir daha giremezsin dedi. Dayak bitmişti Ama hepimizin üstüne o anın ağır yükü ömür boyu inmemek üzere biniyordu.