orhan pamuk'un, -diğer kitaplarında konu edinmiş olduğu gibi- "hakiki olma çabası" üzerine kurulu müthiş romanı...
kitap bi ölünün ağzından berzahın tarifiyle başlar ve daha ilk hikayede büyülü bi nesnenin içine girdiğinizi hissetmeye başlarsınız...
mevzuu geçen şahsın,eşyanın vs. nin hikayesi öyle bi dille anlatılır ki sanki her okuduğunuz kelimenin ardından biraz daha kendinizden geçer sadece kitaba odaklanırsınız.
her bölümden sonra daha bi şevkle sarılırsınız kitaba,karşılaşacağınız şeyin heyecenıyla.yazarın kelimeleri muazzam şekilde kullanışı,cümlelerin ve dilin bu derece enfes olması,dilin o inanılmaz akışı size okuduğunuz her cümlede ayrı bi alem sunar sanki,bildiğiniz her güzellikten maada bi güzelliğin hazzını yaşarsınız her an...
kitabı hiç anlamadan bi çırpıda bitirirsiniz muhtemelen.o anda hissettiğiniz,müthiş bir haz ama biraz da buruk bi tattır;ben bi süre öylece kalakalmıştım sadece.sanki tadı hala damağınızdadır tattığınız şeyin,tadı o ana değin tat diye tattığınız tatlardan o kadar bambaşkadır ki neye uğradığınızı anlamaya çalışırsınız.
bu kitabı okuduğunuz andan itibaren artık hayatınızda bir daha duyamayabileceğiniz lezzette bir edebi eserin tadına varmışsınızdır,bi daha da böyle bişey okuyamabileceğinizi düşünerek de içlenirsiniz elbet,ama belki gene yapar diye beklersiniz yazardan,umutla...