bu kavram üzerine çok düşündüm. siyasi / politik bir söylem olarak muhafazakarlık uzun süredir ilgimi çekiyor. türkiye tecrübesinden bağımsız olarak -aslında pratikten de bağımsız şekilde- teorisini düşündüğümde kendimi nerede konumlandıracağımı bilemedim.
liberalizm, sosyalizm, muhafazakarlık gibi düşünceleri ilkeleriyle açıklamak, anlamaya çalışmak daha doğru bir metod. muhafazakarları kısaca nasıl anlatabiliriz?
• aileyi, kurumları, geleneği önemserler. ananeye saygılıdırlar.
• değişime tümden karşı olmasalar da evrimsel&tedrici bir değişimi devrimlere&ihtilallere tercih ederler. (bkz: fransız devrimi)
• toplumu dünüyle, bugünüyle ve yarınıyla birlikte düşünürler. bir zincirin halkaları olarak bakarlar.
• din olmazsa olmazlarından olmasa bile çoğunluk inançlıdır, bir dine ve onun kurallarına bağlıdırlar. en azından böyle olması gerektiğine inanır ve 17-18. YY aydınlanmasıyla dinin yerine getirilmeye çalışılan sınırsız akla karşıdırlar.
• toplum mühendisliğine sıcak bakmazlar, tek tipleştirici jakoben tavrın karşısındadırlar. doğal bir sonucu olarak devletin de sınırlandırılmasını isterler, yaşam tarzlarına müdahale eden bir devlet kabul edilemez. liberallerle ortak noktalarından biri.
• bir üstteki maddeyle ilişkili olarak özel mülkiyeti kabul ederler.
maddeler uzayabilir, konuyla ilgili türkçe kaynak maalesef pek yok. liberte yayınlarından bekir berat özipek’in Muhafazakarlık kitabını tavsiye edebilirim.
tanım: muhafazakar oteller seviyesine indirlemeyecek kadar geniş ve anlaşılmaya muhtaç bir dünya görüşü.