Henüz 3-4 yaşındayken annemle birlikte köydeki evin arkasında papatya topladığımız günler gelip duruyor aklıma. Yetmiyor gece rüyalarıma giriyor. Kırmızı çizgili kazağım var üstümde, annem örmüş. Annemin saçları yüzümde. Kokusunu hala hatırlarım. Ama ne zaman papatya kokusu duysam bir duvar dibine çöküp ağlayasım gelir. Serde erkeklik var demişler tutarım kendimi. Boyuma posuma bakmam bazen ağlayarak uyurum. Ve ne zaman beni üzseler bir demet papatya alır dertleşmeye giderim. O beni hep dinler, hiç konuşmaz.