ilk entrysini görünce şok olduğum, fakat entryyi girenin şaraptan çıkamayasıca ankaragüçlü olduğunu anlayınca derin bir nefes aldığım başlık.
sevgiliyle aradaki bağ ne kadar kuvvetliyse, o kadar büyük şerefsizlik olur trafik kazasında felç olan sevgiliyi terk etmek. tabi kukusu için peşinde gezen, gerisi umrunda olmayanlar uğraşmaz; artık felç nasılsa, koyamayacaksınız ki o kıza! ciddiyseniz, çok sevmişseniz terk etmeniz mümkün olmaz. soğuyup bıraksanız da onsuz yapamadığınız için geri geleceksinizdir. peki ya o trafik kazasında ölseydi? ya, ölmedi, yine geldi işte. sarılın, koruyup kollayın; yanında olun. belki hiç ayağa kalkamayacak, ama kaybettiği en fazla bir bacak ya da kol olacak; bu onu sevmenize, eskisi gibi olmasına engel değil. hatta bir fırsat, "benim eşim felçti, ömrüm boyu onun için uğraştım" diyebilmek için. evet, eşiniz felçti; evlenecek, bir ömür katlanacak kadar çok sevdiniz çünkü onu, sevmelisiniz...
en fazla ayağa kalkamaz, belki yemek yapamaz size. hatta size sarılamayacak bile, belki bakamayacak; göremeyecek. ama siz hala onu uyurken izleyebilir, saçlarını okşayıp kokusunu içinize çekebilirsiniz. ona sarılıp ağlayabilirsiniz; hala derdinizi paylaşabileceğiniz biri var, sadece bir parça eksik kaldı. nasılsa tamamen yok olmayacak mı, yaşayacağı, yaşayacağınız kaç sene ki şunun şurasında?
ya, öyle işte sözlük... bırakılır mı o dünyalar tatlısı yaratık?