almanya'da takke düşse de takkenin altındaki keli o zaten biliyordu , yardım yaparken de reklamını yaparken de. çünkü birçok bilinçli vatan haini bu tezgahtan haberdardı. türkiye de cemaatler , türkiye'de dine dayalı ve çağdaş eğitimden nasibini alamamış birçok kurum bu düzenin haberdarıydı ve bu yardımların birçoğu bilinçli yapılıyordu. bu ne körü körüne inanmaktır ne de pişmanlıktır bu düpedüz görünenin aşikarıdır ve nedense bu işe sadece memleketteki duyarlı katmanların ve vatansever insanların hayret etmesi işte bu yüzdendir. çünkü onlar ne yazık ki bu insanların birçoğunun oyuna geldiğini ve düzenden haberdar olmadığını sanmaktadırlar halbuki bu işin içinde olanlar ve yardım edenlerin birçoğu ve akp nin tüm kadroları bundan haberdardı ve tek kurtuluş yolu olarak aklanmak ya da kendini kurtarmak için "biz inanmıştık" rolünü yakıştırdılar kendilerine. çünkü kolayı buydu. samanın altından ustaca sular yürütüldü organizyon ve hesaplar kusursuzdu lastik almanya'da patladı ve saf rolüne yatıldı. çünkü deniz feneri'ne bir paket makarna veren bakkal ahmet bile bir şekilde bu paranın siyasi kanallarda değerlendirildiğinden haberdardı veya hissediyordu.
bakalım hükümet " ergenekon terör(!) örgütü " üzerine gösterdiği sözde şeffaf bakış açısını türkiye'de bu kan emici yaratıklara karşı gösterebilecek inanca ve dürüstlüğe sahip mi? cevaplarınızı duyar gibiyim.
deniz feneri götürdüğü her yardımla akp'nin propagandasını yapmıyor muydu ? deniz feneri'nin arkasında akp'nin siyasi gücü dolayısıyle devletin kaynakları yok muydu?