sosyalizmin soğuk atmosferini çok iyi yansıtan sahne seçimleri ve kullanılan dekorlardan müziklere değin tam bir dönem filmi olmasını çabucak geçip beni etkileyen romantik yanlarına geçmek istiyorum. insan ruhunun her şeye rağmen kendisini "ben burdayım" diye hatırlatan inceliklerini ve tutkularını buz gibi diyaloglarda bile gözler önüne sermeyibaşarmış bir film. kadının sanat aşkı ve seyircileri için yapabileceklerinin sınırsızlığı ve gizli servis ajanının kendi hayatını mahvetmek pahasına, inandığı bir yazarı kollaması! düşüncenin bir yandan suç sayıldığı ama bir yandan da düşünen/düşünebilen entellektüel insanlara ve sanatçılara içten içe hayranlık duyulduğu bir dönem! berlin duvarı henüz yıkılmamışken başlıyor film ve bitmeden önce de o duvar yıkılmış oluyor. düşüncenin quantum sıçraması yaptığı kusursuz bir zaman dilimi ve makanı. bundan daha uygun bir mekan/zaman olamazdı filmin vermek istediği mesaj için ya da, o dönemi anlatabilecek en sade, akıcı ve vurgulu bir sanat filmi çekebilmek için ancak öyle bir dönem gerekli idi. hitler ve onun yaptığı yıkımla barışabilmiş, dünyaya kendilerini diğer alanlarda ispatlayabilmiş bir ırk olan germanlar için, kendi soğuk! ve karanlık dönemlerini bu kadar objektif yansıtabildikleri için ayrı bir önem arzetmiş ve de en iyi yabancı oscarı alarak bunu ödüllendirmişlerdir. kendi tarihimize ve yüzleşmek zorunda kaldığımız tonla olaya bakıp da " biz ne zaman böyle şeyler yapacağız" dedirtiyor insana. sonra tabi yanağımıza bir tokat atıp kendimize geliyoruz, zira şu an dinleniyor olabiliriz!
mutlaka izleyin diyecem ama, aranızda böyle şeyleri kafası almayacak olanlar da var, o yüzden mutlaka izleyin diyemiyorum. sadece entellektüeller izlesin.