bir şeyden ne elde etmeyi istiyorsan, onda, ondan onu çıkaracak istidadı görmek istersin. diğer bir deyişle, niyetin iyiyse bardağın dolu tarafını görürsün.
atamız her zaman olduğu gibi, yine haklıdır.
diğer taraftan şahsi gözlemlerim de şöyle:
büyük şehirlerde ve hele hele istanbul'da yaşayan halkımız gerçekten de çalışkandır. halkımızın tembel olduğunu ileri sürenler, avrupa filan görmemiş insanlardır. bitmek tükenmek bilmez mesailere bırakırsın, gıkları çıkmaz. tatillerinden geri çağırırsın, koşarak gelirler. dükkanlar geç saatlere kadar açıktır. avrupa'da bunları yapmaya kalk, bak bakalım neler oluyor. fakat aynısını anadolu için söyleyemem. velhasıl, eğer halkımız bir yandan çalışınca para kazanma imkanı olan ama diğer yandan geçim koşulları zor yerlerde oldu mu mis gibi çalışıyor. avrupa şunca türk işçiyi babasının hayrına mı çalıştırıyor?
zekaya gelince... zeka başka şeydir, bilgi sahibi olmak başka. halkımız aptal filan değil, bilgisiz...
tüm bunlara rağmen neden olması gerektiği kadar kalkınamıyoruz? sebepleri kısaca özetlenebilecek gibi değil. fakat en mühim sebeplerinden birinin iyi işleyen organizasyonlar kurmaktaki ve yürütmekteki yetersizliğimiz der, bunun sebeplerine girmeden de geçerim...