güneydoğu asyada da azaldı. çinde, singapurda, japonyada,güneykore de, taylandda. buralarda yoksulluk hızla azaldı.
güney amerika ülkelerinde yoksulluk varsa sosyalist hükümetler yüzündendir. gerçi oralarda da yavaş yavaş sol hükümetler liberalleşmeye başladı.
"yüzyıl önce ilacı bulunmuş hastalık yüzünden her gün ölmekte olan, kapitalizmi doğrudan besleyen liberalizmin yayılmacı emperyalist politikası sonucu Ortadoğu başta olmak üzere ölen milyonlarca can?"
bunlar tamamen işin acıtasyon boyutu. liberalizm ve emperyalizm yanyana gelemez. az önce yukarıda da dedik, hukuksuzluğun olduğu yerde liberalizm yoktur. kafanızdaki liberalizm algısı yanlış. açın okuyun yahu. biz mi öğreteceğiz bu kavramı. bir sürü kitap yazılmış. ara sıra solcuların kitaplarından kafanızı kaldırın da liberalizm nedir ne değildir bi karıştırın kitapları.
bireyler zaten eşit değildir ki kapitalizmin hatası değil bu. hukuk önündeki eşitlik hariç bireyler biribirinden farklıdır. eşit olamazlar. kimi çok zekidir, kimi tembel. kimi çok iyi koşar, kimi kıçını kaldıramaz. kimi çok iyi keman çalar, kimi nota bile bilmez. kimi dili çok iyi konuşur kimi cümle dahi kuramaz. ne eşitliği ? romantik solcu lafları bu eşitlik vs.
"iki bireyin özgür olduğunu kabul etmen için ikisinin şartlarını eşit yapman gerekir"
öyle bir şart gerekmez. ortaya temelsiz önermeler atmayın. iki birey özgürdür. istediği yere seyahat etme özgürlüğü,istediği okula gitme özgürlüğü vardır. eyleme dökene kadar bu özgürlükler eşittir. eyleme geçtiği andan itibaren bireyin sorumluluğu başlar. yani burada özgürlük negatif özgürlüktür. pozitif değil.
"peki Suriye'de Doğan beş yaşındaki çocuğun yaşama hakkını niye savunmaz bu amına koyduğumun ideolojisi?"
seviyeye bak. resmen arzın dibi... bu nasıl tartışma üslubu ? klasik solcu kurnazlığı. tartışmayı hemen duygusal zemine çekip, aklınız sıra argüman üreteceksiniz. suriyeli 5 yaşındaki çocuğun durumu için liberalizm gerekli asıl. o çocuk birey olarak, özgür bir insan olarak yaşamak istiyorsa ona birey olarak en çok değer veren düşünceyi savunmalı. onu toplumla bir bütün gören zombimsi insanlar üreten bütüncül ideolojiler yerine, onu birey olarak kabul eden fikirleri savunmalı. önce birey olmalı insanlar. toplumcu değil, bireyci düşünmeli. medeniyet bireyci düşünce sayesinde bu seviyeye geldi. toplumcu düşüncenin olduğu yerde kan ve diktatörlükten başka bir şey olmadı. emperyalist ülke denilince sadece batı ülkelerinin kanlı tarihi geliyor insanların aklına. oysa komünizm adı altında katliamlar yapan ülkeler hemen unutuluyor. objektif olun.
tartıştığıma pişman oldum. bir hevesle mantıklı bir tartışma yapabileceğim kanısına vardım ama şu argüman bile demeye bin şahit isteyen şeyleri okuyunca hevesim kaçtı. ne zaman bir solcuyla tartışsam işi döner dolaşır gariban edebiyatına getirir :D
edit: arkadaşın venezuela ile ilgili söyledikleri saçmalık. chavez zamanında aşırı kamulaştırmalar yüzünden venezuelada yabancı sermaye kalmadı. büyük petrol şirketlerinin yatırımlarının üstüne atladı chavez. bir çok şirkete el koyup kamulaştırdı.. özellikle enerji kurumlarını. şimdi onun acısını yaşıyor ülke. çünkü o enerji şirketlerindeki teknoloji ve bilgi birikimi venezuelada yoktu. o şirketler gibi verimli olunamadı. chavez tam da sosyalist sisteme yakışır bir diktatör gibi gasp etti özel şirketleri...venezuela allahtan tam olarak sosyalist ekonomiye geçmedi. geçseydi, şu an insanlar yokluktan birbirini yiyordu. sadece sosyalizm teşebbüsü bile ülkeyi mahvetti ne geçmesi :D
edit 2: adam yoksulluğun azalmasını sosyalizme bağladı. çin örneğini veriyorum sana sadece. çine son 30 yılda dünyanın yatırımı geldi. dünyanın fabrikası konumuna geldi. diğer asya ülkelerine de geldi bu yatırımlar. ve buralardaki iş gücüne olan talep çok çok arttı. bir şeyin talebi artarsa değeri artar. böylece işçinin değeri arttı. çin asgari ücreti 600 doları aştı. ortada sosyalizmin değil bizzat kapitalizmin başarısı var :d