durun durun, söz hakkının kadınlara ait olduğu bir başlıkta bir erkek olarak ilk defa ahkam kesip beylik laflar edeceğim.
şimdi şöyle ki kendi doğurduğu, kendi beslediği, kendi büyüttüğü, karakterinin gelişmesinde çok büyük pay sahibi olduğu kendi canı olan evladını bile başkalarının çocuklarıyla ''karşılaştıran'' varlıklar kadınlar.
ne kadar pay sahibi olursa olsun seçim şansı olmadan sahip olduğu evladını abartarak ortamlarda en iyi evlat benimki havalarına girmeye çalışmakta.
benim evladım bir tane.
istiyor ki en iyi evlat kendisinin olsun.
hakkıdır.
eğer evladı çevresine oranla yeterince iyi değilse burnundan da getiriyor bir güzel.
şimdi ''eş seçiminde'' düşünelim bunu.
bu kadın çevresindekilerin eşleriyle kendi eşini karşılaştırmayacak mı?
en iyisi benimki yarışına girmeyecek mi?
sevdiği evet sevdiği adam bazı özellikler konusunda çevresindekilerin eşlerinden daha vasat, aşağı durumdaysa onu bile harcamaz mı bu kadın?
ben kadın virtüözü değilim. görüldüğü gibi kesin yargılara varmaktansa aklımdakileri soru olarak sizlere yönelttim.
ama içimden düşündüğüm şudur ki, evet kadınların seçiciliği bu kadar basit sebeplerden.
bu kadar basit sebeplerden çok mutlu olabileceği adamları harcaması.
mutsuzlukları gibi.