alpaslan dikmen

entry194 galeri video4
    32.
  1. bir rengi sevmek...
    siyah'ı-lacivert'i ya da kırmızı'yı...
    ama başka sevmek, bir başka...
    örnek olmak, örnek olunmak, o renge ait ne varsa hatırlatmak...
    karşılıksız sevmek, karşılıksız sevmeyi öğretmek...

    karıncaezmez'i öğrettin ilk. yazdın, çizdin, anlattın...
    ona koştuk, öptük ellerinden, son bir kez bile olsa gördük onu...
    sarıldık o güzel insana... sonra kaybettik...
    ama okuduk hikayelerini sonradan, dinledik eskilerden,
    büyüdükçe büyüdü içimizde...
    yari geldi en büyük karıncaezmez olduk en zorlu maçlarda...
    daha bir bağlandık renklere...

    ali sami yen'i öğretirken
    fahriye yen'i hatırlattın...koşun dedin...
    fahriye annemize koştuk...
    öptük güzel ellerinden, sarıldık...içimize çektik kokusunu...
    çocuklarım dedi, milyonlarca çocuğun var dedik anne...
    her tarafını sarı-kırmızı çiçeklerle donattık her gidişimizde.
    her hafta her gün gümüşsuyu askeri hastaneye koştuk...
    o artık konuşamasa bile, biz anladık her defasında,
    o anlatamasa bile biz gördük gözlerindeki sevgiyi...
    kaybettik...ağladık...

    Metin Oktay ruhunu anlattın...
    sen anlattın, biz dinledik...
    renklere aşk'ın içinde paranın renginin olmadığını anlattın...
    biz dinledik...
    daha bir sevdik metin'i...
    daha bir metin olmaya başladık...
    kaybetsekte kazanmayı, kaybettikçe, daha bir sevmeyi öğrendik...

    sarı-kırmızı, sadece stadyumda değil dedin...
    basketbol'a, voleybol'a, su topu'na koştuk...
    nerde galatasaray varsa orda olduk...

    bizden olmayanları da sevin dedin...
    içinde insan geçen herşeyi sevin...
    arkadaşımız, dostlarımız oldular...
    kavga'da etsek bazen, o en güzel kıvamında,
    "ne yaptınız oğlum yine!" dedin...kendimize geldik...

    yüzbinlerce fidan diktik...
    onlarca şehitlik gezdik...
    onlarca okul'a, onlarca kamyon gönderdik...
    binlerce yaşlı'nın, evine "huzur" olduk...
    "kan"lar verdik, "kemik iliği" nedir bilmezken, gönüllüsü olduk...
    yardımlaşmayı, paylaşmayı, kardeşliği,,
    saygıyı, sevgiyi herşeyi, herşeyi öğrendik...
    yeri geldi bir simit, yeri geldi bir tek sigarayı paylaşmayı öğrendik
    en uzun sarı-kırmızı yollarda...
    tanımadığımızı sandığımız insanlarla "omuzomuza" durmayı
    en ağır mağlubiyetlerde bile, "canınız sağolsun aslan"lar demeyi öğrendik...

    dik durduğumuzda, kolkola girdiğimizde,
    hiç bir zaman devrilmeyeceğimizi öğrettin...

    ne zaman, ne şekilde ihtiyaç duysak,
    mesafelere bakmadan, aradığımızda yanımızda olmayı...
    super-man ya da batman ya da he-man, ama bi şekilde kahramanımız olmayı...
    o güzel gözlerinle tebessümünü, kulağımızdan çıkmayan kahkahanı...
    örnek alınacak yeni bir "metin" olmanı...
    onbinlerce kişinin "ABi"Si OLMAnı...

    öğrettiğin herşey için,
    bazen baba, bazen dost, bazen sert bir öğretmen,
    ama çoğu zaman "abi" olduğun için...
    sadece türkiye sınırlarında değil,
    çok uzaklarda vatan görevi yaparken bile "ben geldim lan ....." diyip,
    "dünyanın en mutlu insanı" olmanın, nasıl bişey olduğunu öğrettiğin için...
    aynı anda milyonlarca şey düşünüp,
    ağlamaktan, cümleler kuramayacak kadar kendini sevdirdiğin için...
    on yıldır "sırtında" taşıdığın için, teşekkürler abi'm...

    yarın, ilk ve son kez biz taşıyacağız bu kez seni sırtımızda...
    ama sonsuza kadar öğrettiğin herşeyle, sevginle,
    adın gibi, sevgin gibi, "aslan" yüreğin,
    yüreğimizdir artık...

    Hepimiz "metin"dik, şimdi bir yanımız da "alpaslan"
    mekanın cennet olsun...
    14 ...