Sesin, görüntü kadar önemli olduğu oyundur. Lakin mikrofondan takım arkadaşlarımız genellikle konulu film özeti, askerlik hatıraları, Ezgi'nin günlüğündeki regl olduğu günün özeti gibi konuları Erman Toroğlu misali tartışırlar.
Takım oyunudur. Genellikle 70 IQ ile oynanır.
Halbuki olması gereken 100 IQ'luk oyun stratejisi, şu şekildedir:
Agresif olan taraf, ikili yada üçlü gruplar halinde gezerek rakibi "Bir senden, bir benden" mantığıyla ortadan kaldırmaya çalışmalı. Girdiği her çatışmaya, 2v1, 3v1 gibi sayı avantajıyla girmeli. Pasif olan tarafsa, dağılıp rakip hakkında bilgi topladıktan sonra takım arkadaşlarıyla birleşmeden çatışmaya girmemelidir. Altın kural şudur. "Tek tek gideni, tek tek öperler."
Bir de 100 IQ'dan da fazlasına sahip oyuncular vardır ki bunları öpüp baş üstüne koymak gerekir.
Bu oyuncular. A gören CT'nin A döneceğini. Dönüş yolu üzerinde bu CT'yi gafil avlayabileceklerini bilirler. B'yi tutan CT, ortada bir yerde merakına yenik düşerek öldüğünde, A tutanları "Acaba B mi gittiler?" telaşının saracağını ve A tutanların gafil avlanabilecekleri pozisyonları tek tek düşünürler. Radarlarına sık sık bakarlar. Duyulan, görülen yada radarda gözüken düşmanın infosunu boşu boşuna vermezler. Bu oyuncular malesef 70 IQ'lu büyük, küçük oyuncular tarafından harcanmaktadırlar.
Bir de rütbe muhabbeti vardır ki bu rütbelerin zekayla hiç bir alakası yoktur. Tamamen gücünü bilekten alır. Akıllı bir silver, aptal bir globali arkası dönük yakalar ama malesef vuramaz.
Genel tablo tabiki de 70 iq'ların mücadelesidir. Bunlar A giremediklerinde, diğer el B'ye. B'ye de giremediklerinde diğer el ortaya giderler. Ortadan AWP ateş ediyorsa, öylece T basede 1 dakika beklerler. 40 saniye kaldığında tek tek gider, tek tek ölürler.
