böyle bir hikaye de vardır.
üç arkadaş kış tatili için uludağ'a gitmişlerdir. (uludağ kısmı falan sallama hep, olay yurtdışında oluyordu, sanırım isviçre'ydi.)
üç arkadaş tüm gece barda içip sıçıp eğlenmeyi düşünmüşlerdir; arkadaşlardan biri yorgun olduğunu söyleyip otele gidip uyumuştur. iki eleman da bara gitmekten vazgeçip, biraz gezdikten sonra otele geri gelmişlerdir. bu iki hınzırın aklına, diğer elemana şaka yapmak gelmiştir. efendim bunlar gitmiş tavuk kıçından çıkma bir yumurta alıp, bu yumurtayı diğer arkadaşın kıçına dökmüşlerdir.
sabah olmuştur, eleman uyanmıştır, yatağı dağınıktır, pijaması altında değildir, yalnızca kilot vardır. iki arkadaşının da ağladığını görünce -haliyle- ne oldu lan diye sormuştur. iki arkadaş, tüm gece bardaydık, sarhoş sarhoş geldik, seni z.ktik; ama çok sarhoştuk, ne yaptığımızın farkında değildik özür dileriz, demiştir.
bizim eleman gururuna yedirememiş, zırlamış, çıkmış dışarı, uludağ'da bulduğu ıssız yerlere gitmiş, mutsuz olmuş, ulan i.ne olduk ya falan diye düşünüp yüksek bir yere çıkmış, kendini atmış. ölmüş.
bu iki arkadaş da yaptığı şakanın farkına varmış, zırlamış, onlar da dayanamış biri bileklerini kesmiş, diğeri de bizim mahallede harabe bi' ev var, işte oradan atlamış. intihar etmişler.
neymiş, şaka yapmadan önce dikkatlı olmak lazımmış.