sivas

entry742 galeri video3 ses1
    87.
  1. hasreti dinmeyen şehirdir.

    Keykavus'un Şehri

    Kefen gibi bembeyaz bir örtü
    Örtünürdü şehir kış gelince
    Ne bilirdik biz odunu kömürü
    Çıngıraklı kızak yapar kayardık
    Çocukken hepimiz kardan adamdık

    Baruthane'den aşağı tarhana vurulur
    Balık sırtı kızaklar peş peşe dizilir
    Her düşene bir kahkaha savrulur
    Güler oynar soğuktan da donardık
    Eve gitmeye anamızdan korkardık

    Akşam ezanı yer gök mühürlenir
    Sobada kestane kebap gezinir
    Evli evine köylü köyüne çekilir
    Gece sobanın ışığına bakardık
    Bakıp türlü hayallere dalardık

    Kar kalkıp madımak boy verince
    Ebemkuşağı tepemizde gezince
    Mahalle bizimdi gönlümüzce
    Bir çemberi beş kişi çevirirdik
    Uçurtmayla gökyüzünde gezinirdik

    Sıcak Çermik mevsimi yaz tatili
    Çadırla giderdi Çermiğin yerlisi
    Kükürtlü suyu, çamlığın esintisi...
    Karlı'dan doya doya su içerdik
    Eskiden ne güzeldi Sıcak Çermik

    Ramazanda orucu direğe bağlardık
    Teravihten kaçıp uzun eşşek oynardık
    Bulaşık teliyle bin bir yıldız saçardık
    Ramazan çöreği, horoz şekeri,
    Daha bir başkaydı sahur şenliği

    Ay senin sokaklarına düşünce
    Benim de dilime bir türkü düşerdi
    Çıkıp seni seyrederdim Kale'de
    Gökyüzünden yaşlı bir yıldız düşerdi
    Düşüp yüreğime cennet serperdi

    Ey Keykavus'un şehri
    Yukarıda seni bekleyen gazi şahidim olsun,
    Şahidim olsun çocukluğumun evleri...
    Bir şair edasıyla yaktığım ilk sigara
    Hâlâ tüter parmaklarımın arasında.

    nevai
    4 ...