kemal kılıçdaroğlu vs dengir mir mehmet fırat

entry182 galeri
    141.
  1. bir bürokratla bir tacirin aynı satırda yazılmış halidir. bürokrat kara kitabın dediği şekilde yorum yapacak, tacir ise kara kitabın kendine sunduğu imkanı nasıl kullanırımın hesabını yapacak. ancak tacir; zaman geçer de devlet adamı olursa cidden hamama girmiştir ve terleyecek çok fazla atmosfer bulur kendine.

    gelelim bugünkü tartışmaya. bu tür tartışmalarda her ne kadar iddia makamına daha fazla iş düşse de bugün asıl iş mehmet fırat'a düşmekteydi. mehmet fırat belki onlarca firmaya ve ülkeye, yüzlerce ihracat yapmış bir şirketin ortağı. bu şirket yaptığı bir işte "hayali ihracatla" suçlanmış ve ceza almış. yani bu şuna benzer; bir bakkal sattığı on tane mala fiş vermiş ama üç kişinin fişini kesmemiş yakalanmış ceza almış. kimse bu benzetmemi alakasız olarak yorumlamasın. ticareti herkes çapına göre yapar, çapına göre kazanır, çapına göre vergi verir, çapına göre de suç işleme potansiyeli taşır. yani bir bürokratın, bir ihracatçıya verebilecek çok dersi olmasına karşın, en kral bürokrat belki de sokakta simit satma kaabiliyeti olan kişi kadar ticaret konusunda kaabiliyetli değildir. hayatındaki en büyük ticaret bir çocuğa okul harçlığı uzatmakla, marketten yoğurt almak olan bir kişinin; "1600 tane tır çalıştırıyordum" diyen bir kişiye "sen 40 yıl boyunca bir kere hayali ihracat yaptın" diye suçlamada bulunması, şahıs bu suçu işlemişse bile bence kayda değer bir olay değildir.(evet ben de ticaretle uğraşıyorum)

    gelelim uyuşturucu konusuna. uyuşturucu konusunda belgesel anlamda kesinlikle mehmet fırat haklıdır. bir şirket sahibidir, şirketteki hisselerini satmıştır, hisse satışı yönetim kurulu defterinin noter onayıyla sabittir ve bu satıştan sonra şirket tırı eroin yakalatmıştır. kaldı ki yakalanan eroin kargaların bile güleceği bir miktar olup kocaman şirketin-ki bu şirket 1600 adet tır çalıştırıyor- tevessül edeceği bir miktar değildir. sabıkalı ve takipteki bir şöför olayı şahsi anlamda tezgahlamış, suçunu da kabul etmiştir. kemal kılıçdaroğlu'nun "neden şüpheli adama iş verdiniz?" sorusu ise akıllara zarardır. bir simit bile satmamışlığın göstergesidir. tır şöförlüğü gibi bir sektörde nasıl adam seçilir bu sektörü az çok bilen bilir. seçme şansınız yoktur ve seçmeye çalışan adamların şekillerinden tutun geçmiş hayatlarına kadar tamamı aynıdır. ayrıca bahsedilen şirketin "kırmızı hat" şirket olmasına ise hiç şaşılmamak lazımdır. bu soruya cevap vermekten kaçınan mehmet fırat'ın kaçınma sebebi ise sadece devlet terbiyesidir. çünkü bugün maalesef aynı işi yapan kürt işadamlarının tamamı "kırmızı hat" muamelesi görürler. tabi bunu söylemek pek de yakışık almazdı,o da bunu söylemedi.

    velhasılı mehmet fırat ilk konuda suçlu ikinci konuda ise kesinlikle suçsuzdur. belki ikinci konuda da tonlarca uyuşturucu kaçırmıştır ancak bunun bilgiye belgeye yansıyan tarafı olmaması hasebi ile kesinlikle suçlanamaz. hayali ihracat konusundaki suçu ise sadece yasalara göre suç olup, 1600 tır çalıştıran ve onlarca yıldır ihracat yapan bir firma için hiç dişe dokunmayacak bir iddiadır. işte tüccarlıla bürokratlığın farkı budur. önce tacir sonrasında devlet görevlisi olursanız böyle terlersinz.
    2 ...