1.eroin mevzusunda, özetle kemal kılıçdaroğlu menas şirketinin nakliye işlerini yaptığı bir başka şirkette (nakliye şirketi) çalışan bir şöforun eroin kaçırırken yakalandığını, uyuşturucu kaçakçılığı hakkında genel beyanlarla, mir fırat'ın uyuşturucu kaçakçılığı işine bulaşıp bulaşmadığı noktasında ciddi şüphe işaretleri olduğunu söyledi. ancak bence iddialarını ispatlamaya yeter delil ortaya koyabilmiş değildir. nitekim vatan gazetesinde bu haber çıkmadan önce dengir mir mehmet fırat'ın şirket ortaklığından ayrıldığı, bunun şirket kararlarına da yansıdığı, karar defterinde bu kararın (karar noter tasdikli) bulunduğu sayfanın vatan gazetesine gönderilmek üzere kopyalandığı ve noter tasdiki ile gazeteye gönderildiği (8 ay sonraki noter tasdiki budur), sunulan belge üstündeki tarihin de bunu belirten tarih olduğu, ayrıca hisse senetlerini de önceden bedeli karşılığında devrettiği ve bu transferi gösteren belgenin de bulunduğu ortaya çıktı. noter olayı aklıma yattı. yani mevzuata bakınca da yönetim kurulu defterini noter onaylar diyor. bana mantıklı geldi.
2.hayali ihracat meselesinde ise kafam karıştı açıkcası. belgeler elimde olmadan tam bi' şey söylemek zor. ama şöyle bişey anladığım kadarıyla; menas bir hayali ihracat yapmıştır. bu hayali ihracat sebebiyle bir ceza kovuşturması başlatılmış ancak savcılıkça takipsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı yapılan itiraz ise tarsus ağır ceza mahkemesi tarafından reddedilmiş, dolayısıyla takipsizlik kararı kesinleşmiştir. adli süreçte ise, idare mahkemesinde açılan davada şirketin " ihracata ödenen parasal teşviklerden olan primin, gerçekte ihracat yapmadan para transferleriyle, haksız kazanç elde ettiği" ortaya çıkıyor ve bu meblağın yasal faiziyle birlikte tahsiline karar veriliyor. danıştay da bu kararı onaylıyor.
önemli olan bu tarihte fırat'ın yönetim kurulunda olup olmadığı. orasını tam anlatamadı fırat. güme gitti. fakat yine de kılıçdaroğlu performansı ile inandıramadı beni.