ilk örnekleri 1920'lerde değil 19. Yüzyılın sonlarına doğru görülmüştür. Bu görülen örneklerin bugün bildiğimiz manada jazz ile alakası yoktur.
Ragtime, blues, band march ve spiritüel kilise müziklerine dayanır kökeni. Çoğunlukla beyaz adam öğretilerine dayalı kilise müziklerinin afrikada zencilere öğretilmesi ve aynı şekilde afrika'dan getirilen kölelerin çalışırken şikayet temalı chant'leriyle başlar. Bugünkü versiyonlarının temelinin new orleans'ta atıldığını söylemek yanlış olmaz.
Bugün bildiğimiz jazz janraları ise bu kökenleri ile oldukça alakasız, o dönemin aksine tamamen polifonik ve çok daha enstrümentaldir.