3 haftadır yaptığım eylem.
telefonu ardahan'da bir evde bırakıyorum ve, 3 hafta boyunca instagramda kim ne yemiş kim nerelere gitmiş, kim kiminle ayrılmış kim kimle çıkmış gibi foktan haberleri görmeden duymadan, kafa dinlediğim nice 3 hafta.
1 hafta da dağların tepelerinde kalışım işin cabası.
çekirgesinden tut, örümceğinden tut, kurbağasına kadar çeşit çeşit şeyler yediğim dolu bir 3 hafta.
bear grylls edası ve hissiyatı uyandıracak şeyler ise sizi doğanın güzelliklerini ve aslında ne kadar güçlü olduğunuzu hatırlatıyor.
elimle çaydaki taşların altındaki alabalıkları çıkartacağımı hiç düşlemezdim bu zamana kadar, ya da çiğ bir kurbağa yiyebileceğimi, ya da çekirgenin üzücü de olsa çok lezzetli olabileceğini hiç bilemezdim.
tilkilerin aşırı tatlı bir canlı olduğunu, kurt osuruğunun ise ciddi anlamda üstüne bastığınızda kahverengi bir duman çıkardığını, kültür mantarının pişmeden de yenebileceğini ve daha çeşit çeşit şeyleri öğrenip deneyimlediğim güzel bir 3 hafta idi.
into the wild hissiyatı uyandırıyor insanda.
şehre döndüğümde zaten herkesin dilinde dolar şu kadar euro şu kadar sohbeti ise beni yeniden kalabalıklardan soğuttu.
her yaz yapacağım eylemdir kısacası.