Eski zamanlarının çocukluğunun geçtiği sokaklardan, mekânlardan yıllar sonra koca bir adam olarak geçip kendi hâyalini sanki hâla orada oynuyormuş ve herşey sanki bıraktığın gibiymiş gibi görmek, hissetmek ama etrafın insanların artık hiç tanıdık gelmemesi tanıdık bir şey aramak ve tanıdık binalardan başka birşey bulamamak sahi ne oldu her sabah köşede bekleyen ayakkabı boyacısına, yanında uyuyan kediye, arkadaşlarıma, oyun oynadıgım kaldırım taşlarına, koşa koşa eve döndüğüm sokağa, orada yıllardır hareketsiz bekleyen eski arabaya...