jean seberg...sinema tarihinin yok saydığı, kırılgan güzelliğini sigara dumanının arkasına saklamaya çalışan kadın... bir holywood starı olmasına rağmen, ırkçılığın tavan yaptığı 1950’ler amerika’sında siyahların mücadelesine açık destek verdiği için fbı takibine uğrar...hakkında öyle bir karalama kampanyası başlatılır ki, gebelik sancılarıyla hastaneye kaldırıldığı gün, doğacak çocuğun babasının siyahların hakları için mücadele eden “kara panterler” örgütünün lideri olduğu iddiası ortaya atılır...bebek ölü doğar...jean seberg, taburcu olduğunda, küçük kızının cenazesini almak için morga gider...ölü bebeği kucağında dışarı çıktığında, aç kurt gibi bekleyen gazetecilere dönüp, bebeği havaya kaldırır ve bağırır: “bakın bebek beyaz”...ve sonra... her yıl...bebeğinin ölü doğduğu tarihte...intihar teşebbüsünde bulunur...tam 8 kez...9. denemesinde ölmeyi başarır...arkasında...bizlere gülümseyen bir çift göz bırakır...dicle nehri gibi...hüzünlenince kahverengi...gülümseyince yeşil....