babası gibi olmamak için çırpınan, ''ben babam gibi olmayacağım'' diye diye ona benzeyen benzedikçe acı çeken; babasından uzaklaşmaya çalışan ve bunu yaparken kendisinden çocukluğundan hatıralarından uzaklaşan ecevitin
çocukluğu hastalıklarla geçmiş, ezilmiş, başkaları tarafından sürekli korunmaya çalışılmış, dışlanmış, baskılanmış bunların etkisiyle de normalden daha sert daha acımasız daha katı daha hırslı birine dönüşmüş ve sürekli kendisini kanıtlamaya çalışan, bir de üstüne aşık olmuş bilalin,
baskıcı bir anne altında ezik büyümüş olan ibonun,
yalnızlıktan kimsesizlikten elinden tutacak kimsenin olmamasından dolayı ilk kaybeden olan, suskunluğunu ilk bozan zekinin
hikayesi bu dizi.
ana konunun dışında karakterlerin her birinin hikayesi çok güzel işlenmiş.
ana konuyu da sürekli geçmişten sahneler göstererek, karakterlerin kendi hikayelerine yer vererek besliyordu.
mükemmel bir ilk sezona sahiptir.
izleyenler hatırlayacaktır şimdi ne demek isteyeceğimi mesela *
insan canı yandığında, canı acıdığında bir yerinde bir yarası olduğunda koşar da sevdiğine
yarası sevdiği olunca koşamaz değil mi ?
ya öleceksin aşkından ya vazgeçeceksin işte.